Gül Bahçesi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


(¯`•._.•♥♥ROSE GARDEN♥♥•._.•´¯)
 
AnasayfaPortalliLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Beyaz Melek
Administrator
Beyaz Melek


Mesaj Sayısı : 3485
Yaş : 57
Kayıt tarihi : 23/11/07

SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?  Empty
MesajKonu: SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?    SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?  Icon_minitimeÇarş. Ekim 29, 2014 11:14 am

SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?
Nicholas Nyaradi,Neue Auslese Almanya
Sovyet Rusya ile peykleri arasındaki iktisadi bağları,bir ahtabotun kolarına benzetmek yeridir.Sovyet Rusya ile bu memleketler arasında aktedilen karşılıklı yardıma dayanan anlaşmalar,hakikatte Rusya'nın istismarcı sömürge politikasının göz boyama teşebbüsleridir.
1919 da Avusturya-Macaristan imparatorluğunun parçalanması,Balkanlar için hiçde hayırlı olmamıştır.Öyle ki,iki dünya harbi arasındaki seneler zarfında,Balkan devletleri ziraat   ve endüstri bakımından rekabete girişmişlerdi;bugün de Kominforum'a dahil olmalarına rağmen,birbirlerini tamamlayacak yerde,rekabete devam etmektedirler.
Birleşik Ameirka'nın Batı Avrupa'yı iktisadi bakımdan birleştirmeye çalışmasına mukabil,Sovyet Rusya,Balkanlarda,bunun tam aksi olan bir politika gütmektedir.Tito'nın,Balkanlardaki teşebbüsü,Kremlin nazarında,suçlarının en büyüğü addedilmiştir.
Macaristan'ın maliye bakanı olduğum sıralarda Sovyet Rusya'nın peyklerini  nasıl  yağma ettiğini
müşahede etmeğe fırsat bulabildim.Bilhassa Tito'nun Kominforum'dan çıkmasından sonra aktedilen iktisadi anlaşmalar,peyklerin sistamstik olarak yağma edilmesine yol açmıştır.Meselâ,Macaristan,ihracat mallarının %60-70 ini Sovyet Rusya'ya tahsis etmek zorundadır.Çekoslovakya ve Polonya için de vaziyet aynıdır.
Bu anlaşmalar ilk bakışta peyklerin menfaatine uygun görlmektedir;zira  Rusya'dan aldıkları  ham maddelerle,bu devletlerin endüstrilerini,harpten evvelki seviyee eriştirmeleri imkan dahiline girmiştir.Fakat aksaklık şuradadır kiSovyet malları,dünya piyasasına nazaran çok daha yüksek fiatla satıldığı halde,peyklerin malları,dünya piyasası fiatlarından çok daha ucuza gitmektedir.
..................UZUN YILLAR MÜDDETİNCE  MACARİSTAN'IN  MALİYE BAKANLIĞINI İFA ETMİŞ OLAN                      NİCHOLAS NYARADİ,1948 YILINDA KAÇARAK,BATI DEMOKRASİSİNE SIĞINMIŞTIR......................
Bu vaziyet,peyk devletleri büyük zarara sokmaktadır.Mesela Macaristan,Sovyet Rusya'nın ihtiyaçlarını ucu ucuna karşıladığından,Batı Avrupa'nın lokomotif ve motor siparişlerini  kabul edememişti.Dolayısıyle döviz elde edememesi yüzünden,ham maddeleri dünya piyasasından tedarik edemiyerek Rusya'ya muhtaç olmuştur.Bu vaziyet karşısında,Rusya,alım satım fiyatlarını menfaatine uygun olarak tesbit etmiştir.
Diğer taraftan Rusya,peyk devletlerden aldığı malların fiatının bir kısmını  harp tazminatına mukabil kesmektedir.Öyle ki,100.000 dolarlık bir  lokomotif kendisine 50-60 bin dolara mal olmaktadır.Sovyet Rusya'nın iktisadi kominformu kurmasının başlıca sebebi peyk devletlerdeki hayat seviyesinin Rusya'dakinden yüksek oluşunu kıskanmasıdır.
1947 yılında peyk devletlerin kominist önderleri,Rusya'nın sebep olduğu zararları iyice anlamış bulunuyordu.Hatta Macaristan komünist partisinin şefi RAKOSİ bana,Rus işgal olrdularının halka yaptıkları zulümler yüzünden,komünist partisinin 1945  ve1947 seçimlerinde pek çok oy kaybettiğinden bizzat şikayet etmiştir.
Tito'nun Kominform'dan çıkarılmasından sonra,peyk devletlerinin vaziyeti büsbütün zorlaşmıştır.Tito taraftarları olarak damgalanmaktan korkan peyk önderleri,Moskova'nın arzularına körü körüne boyun eğmek zorunda kalmaktadır.Bu arada ilgili devletlerin ticaret bakanlarının,Rusya tarafınan gönderilen mallarla iktifa ettikleirni ve kendi ihtiyaçlarını karşılayacak maddeleri istemekten aciz kaldıklarını söyleyebiliriz.
1947 yılının Haziran ayında,yani Marshall planının tatbikinden birkaç gün evvel Moskova'da,Mikoyan'la görüştüm.Bu zat,Macaristan'ın batı devletleriyle ticarive,iktisadi bağlar kurmasına taraftar görünüyordu.Molotof'un PAris'teRusya'nın Marshall plânına dahil olmıyacağını ilân etmesinin,Mikoyan ile arkadaşlarının ümitlerini baltaladığı muhakkaktır.Batıyı,Politbüronun diğer üyelerinden daha iyi tanıyan Mikoyan,Rusya'nın Marshall planından çok faydalanabileceğini tahmin ediyordu.
2,5 sene sonra bugün,Balkanlardaki vaziyet,Naziler  devrindekinden farksızdır.Yalnız birfarkla:Naziler,ham maddeye mukabil endüstri malları satmak istiyorlardı.Sovyetler ise bunun aksini tatbik etmektedirler.
Rusya'nın dış ticaretinin,ilgili bakanlık tarafından idare edildiğini sananlar aldanmaktadırlar.Moskova'da bulunduğum sırada,dış ticaretin,doğrudan doğruya,hakikatte Sovyetlerin gizli polis teşkilatı olan İç İşleri Bakanlığı,M.V.D.nin konrolunda olduğu kanaatime vardım.Zorla çalıiştırlan esir ve mahkumların,idaresi altında olması dolayısıyle M.D.V Rus ziraat ve  endüstrisinin birçok kollarına hakimdir.
M.V.D nin yabancı memleketlerle ilgilenen kolu M.G.B koşu memleketlerin iktisadi hayatını kontrol,casusluk  ve casuslara karşı  koymak yabancı memleketlerdeki Rus diplomatlarını ve ticari mümessilleri,demir perde arkası memleketlerdeki Rus menfaatlerini,teknisyenleri ve yabancıları kontrol altında bulundurmaktır.
GUSİMSK,M.G.B   nin en  önemli kollarından biridir.Bunun vazifesi peyk devletlerin ekonomisini kontrol altında bulundurmak ve bu memleketlerde Sovyet menfaatlerini gütmektir.GUMSİMSK,Doğu Avrupada'ki vvazifesini başarmıştır.Şimdiv Avusturya'nın Sovyet işgalbölgesi ekonomisini kontrolü altına almakiçin çalışmaya başlamıştır.
Batı devletlerinin,peyklerin tamamiyle Sovyetleştirildiği hakkında besledikleri kanaat doğru değildir.Bu yanlış düşünce peyk milletlerininmaneviyatını sarsması dolayısıyle,ancak Rusların işine yarayabilir.Diğer taraftan,Sovyetlerin peykdevletlerde tatbik ettiği sistemin buralara münhasır kalacağını zannetmek de aynı derecede zararlıdır.Hakikatte Sovyetler GUSİMMSK ve başka teşkilatlar vasıtasıyle,aynı sistemi,başka memleketlerde ve bu arada bilhassa Avusturya ve Berlin'de tatbik etmeğe uğraşmaktadır.
...............BÜTÜN DÜNYA YILLIĞI TEMMUZ 1950------ARALIK 1950
SAYI:30-35
CİLT:6
YIL:3.....................................ARAŞTIRMACI:BETÜL UCA////2014....EKİM


En son Beyaz Melek tarafından Çarş. Mayıs 04, 2016 3:36 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rose-garden.niceboard.net
Beyaz Melek
Administrator
Beyaz Melek


Mesaj Sayısı : 3485
Yaş : 57
Kayıt tarihi : 23/11/07

SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?  Empty
MesajKonu: Geri: SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?    SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?  Icon_minitimeÇarş. Şub. 18, 2015 5:25 pm

Bu makalede,Bir Rus hapishanesinde,70 gün aç ve uykusuz bırakılan ve 141 defa sorguya çekilen bir Polonya'lının <> etmemek için çektiği mücadele tasvir edilmektedir.
LUBİNYA'DAKİ 141 DEFA SORGUYA ÇEKİLDİM
*******************
Zbinglev stilpukovski.lister İngiltere
Meslek itibari ile hukukççu olmama rağnem,2.Dünya Harbi esnasında,Poloya'da nazilerin alehinde çalışan ve hür bir Polonyalının kurulmasına taraftar olan en mühim teşkilatlardan birinin reisiydim.
Harpten sonrada Büyük Britanya ile diğer batılı devletlerin dostluğunu kazanmak için,onların müttefiki olan Ruslara yakınlık gösterdik.
Dolayısıyle bende şahsen Mareşal Zukaf'un bir konferansına iştirak etmem için yaptığıdaveti kabul etmekte bir mahzur görmedim.Fakat arkadaşlarımlakonferansun vuku bulacağı şehere gelince,meraşalin buradan hareket ettiğini öğrendik.Neden sonra bize,uçakla onun arkasından gideceğimiz bildirildi.Batıya uçacağımızı zannederken uçağın doğu istikametine dönmesi kaşısında afalladık.Mareşal Zukof'un bizi Moskova'da beklediğini söylemesi dahi bizi düşünceden kurtaramadı.
Moskovaya gelince bizi,Dışişleri Bakanlığı yerine muazzam bir mermer binaya götürdüler.Otomobilde yanımda oturan bir arkadaşım binayı görünce aldanarak < dedi.
Bu arkadaşımla son konuşmam oldu.Zira başımı kaldırınca,penceredeki parmaklıkları görmektegecikmedim.Burası meşhur Lubvanka hapishanesiydi.Bu hapishanede kaldığım 70 gün zarfında141 defa sorguya çekildim.Bu sorguların bazılarının,fazılası 15 saat sürdüğünü söylersem mübalağa etmiş sayılmam.
Bu sorgular esnasında Rus ajanları,Ruslara karşı türlü işlediğimi itiraf etmek için azami gayret gösterdiler.Fakat ben mahkeme huzurunda dahi suçsuz olduğumu ilan etmekten geri kalmadım.Buna rağmen dört ay hapse mahkum oldum.Mahkumiyet müddetini doldurduktan sonra,Polonyaya geçtimAylardan sonra da İngiltereye kaçabildim.
Ruslar,devamlı sorgularla beni,arkadaşlarıma ihanet etmeğe sexketmek istiyorlardı.Bu suretle de mahkeme huzurunda,şleri gelen Polonyalıların Rus düşmanı ve sabotajcı oldukları ispat edilecek ve Ruslar,Polonyanın başına kendi seçtikleri kimseleri getirmeğe hak kazanacaklardı.
Sağlam olarak mahkeme huzuruna çıkmamız istendiği için,işkence edilmedik.Bununla beraber,Ruslar,muhakeme edilmelerine lüzum olmıyan ehemmiyetsiz kimseleri,itiraf ettirmek için işkenceye başvurmağı adet edinmişlerdir.
Lubyanka'daki hücremde,eşya namına bir yatak,bir masa ve bir tek iskemle örtülü olduklarından ,hücrem pek az ışık alıyordu.Güneşi görmek için pencereye yaklaşmağa dahi iznim yoktu.Hücrem gece gündüzgöz kamaştırıcı ışık neşreden bir ampul tarafından aydınlatılıyordu.Yatağa yattığım vakit,ampulün ziyası tam gözlerimin içine giriyordu.
Bu ücrede 2gün kaldıktan sonra,komiserin karşısına çıkarıldım.Bu adam beni 70 gün zarfında 141 defa sorguya çekti.
Yanına gitmek için,koridorda ve merdivenlerde 10 dakikalık bir yolculuk yapmam icap ediyordu.Bana refakat eden dev gibi bir gardiyan,kollarımı sırtıma çevirerek sıkı sıkı kavramıştı.Koridorlarda kimseye rastlamamı için yol boyunca ağzımın içinde dilini şaklatıyordu.Kazara başkalarına rastladığımız vakit yüzüm duvara yapıştırılıyor ve diğer mahkum uzaklaşıncaya kadar bu vaziyette durmağa mecbur ediliyordum.
Sorguların ilk kısmında hakim sorduğu suallerle hayatım ailem zekam zayıf taraflarım,arzularım ve irade kuvetimhakkında bilgi edinmeye çalışıyordu.Bundan sonra vatanıma hizmet edebilmem için tekrara hüriyete kavuşmağa çalışmamgerektiği fikrini zihnimeaşılıyordu.Bundan sonra da beni nikbinliğin zirvesinden bedbinliğe sevetmek suretiyle zihni müvazenemi mahvetmeğe uğraşıyordu.
Birinci sorgu esnasında,hakim gayet nazik davranmıştı.Benimle 3 saat müddetle tatlı tatlı konuştu.Benim gibi bir kimsenin hapiste olmasından ötürü duyduğu hayeti belirttikten sonra hayatım ve ailem hakkında sualler sordu.
Ailemin harp esnasında Almanlar tarafından temerküz kampına sevk edildiğini ve o tarihten beri olnlardan haber alamadığımı söyldeim.Bu kısmen doğruydu.Yalnız 14 yaşındaki öğlumu,bir tanıdığın köydeki evine gizlediğimi ifşa etmedim.Hakim ona bazı ip uçları verdiğim takdirde uğlumu bulmama yardım edeceğini vaadetti.Sualerine kaçamaklı cevaplar verdim.
Sonradan,hakimin sahte samimiyetine inanmakla bazı arkadaşlarımın en büyük hata işlemiş olduklarını öğrendim.Kendilerine sorulan suallere,hüsnü niyetle cevap veren bu zavallılar,birkaç zaman sonra,sevdiklerinin bazı eşyalarını hakimin masasının üzeirnde görmekle,onların Rusların eline düştüğünü anlamışlardı.Bundan sonra da sevdiklerini kurtarmak azmiyle hakimin elinde oyuncak olmuşlardı.
Hakim,hayatımın her safhasını öğrenmeyi aklına koymuştu.Çocukluk hatıarlarım dünya siyseti üzerindeki fikirlerim hislerim hakkında türlü türlü sualler soruyordu.Bazende durmadan konuşmamı istiyordu. Bu suretlede zayıf taraflarımı öğrenmeye çalışıyordu.Bu usule başvurarak birçok arkadaşlarımın batıl itikatlara sahip olduğunu öğrenmişti.13 rakamını uğursuz sayan bir arkadaşımı,aynın 13 ünde 13 saat müddetçe soguya çekmeği adet edinmişti.Bu sayede onu telaşa düşürüp itirafa sevk edeceğini zannediyordu.
Rus hapishanesinde mahkumlar ilk 30 veya 40 sorgu esnasında her hangi bir şekilde suçlandırılmazlar.Sadece bitip tükenmeyen sualler soğuk,açlık,göz kamaştırıcı ışık ve bilhassa uykusuzlukla mukavemetlerinin kırılmasına çalışılır.
Soğuğa karşı koymak pek zor değildir.Fakat mahkum aç ve bilhassa uykusuz kalırsa,sıfırın birkaç derece üstünde hararetle biletitremesi işten değildir.
Gece yatarken elleirmi battaniyenin altına koyacak olsam,kapıdaki bir delikten beni gözetlemekte olan gardiyan,bunun yasak olduğunu bağırıdı.Soğuktan donan parmaklarım,uyumama mani olurdu.
Sabahleyin,2 dilim ekmek;öğlen,biraz su içine batırılmış 2 lahana yaprağı;akşamleyin de 2 kaşık çorba,bütün yiyeceğimi teşkil ediyordu.Bu yiyeceklerin taze ve lezzetli olması iştahımı büsbütün kamçılıyordu.
Hücremi gece,gündüz aydınlatan ampulun ışığı,gözlerimi fena halde kamaştırıyordu.Buna kaşı korunmak içi elimde hiçbir şey yoktu.Uykumun arasında başımıçevirecek olsam,gardiyan hücreye girip:<>siyordu.
Bütün mahrumiyetlerin içinde en zoru uykusuzluğa katlanmaktı.Gecenin 10 undan sabahın 10 una öğleden sonra 2 den 4e kadar uyumaya hakkımız vardı.Fakat her nedense hep bu saatlerde sorguya çekiliyorduk.Başka zamanlar oturur vaziyette uyuyacak olsam,gardiyan beni uyandırmayı ihmal etmiyordu.
Tasada uyumama mani oluyordu.Artık hakimin,hakikati öğrenmekdeğil,mukavemetimi kırmağa niyet ettiğini anlamıştım.Verdiğimcevapları da asla unutmamak icap ediyordu;zira 20-30 defa aynı sualle karşılaştığımoluyordu.
Altmış kadar sorguya katlandıktan sonra,kendi kendimin gölgesi haline girmiştim.İskorbit hastalığı da bana ızdırp veriyordu.
Bazen sorgu uzadıkça,kendimi kaybedip hakimin istediklerini itiraf edecek gibi oluyordum.Fakat talihim burada da imdadıma yetişiyor ve hakim beni hücreme göndermek için bu anı seçiyordu.
Sorgular fayda vermeyince hakim,beni,bazı arkadaşlarıma karşılaştırmak yoluna saptı.Bunların bazıları beni,birçok Rusları öldürtmüş olmakta itham edecek derecede ileri gidiyorlardı.Bu ithamlara,aylardır devameden sorguların,zihinlerini yıprattığını ileri sürmekle mukabele ediyordum.Günün birinde,bana bir takım iftiralarda bulanan bir arkadaşımda doğruyu söylediğimi itiraf etti.Bunun üzerine hakim,bu arkadaşımın önceki şahadetini kabul edip imza etmemi istedi.Reddettim.
140.sorgudan sonra,Nürenberg mahkemesinde Rusları,temsil eden General Rudenko'nun huzuruna çıkarıldım. O da itiraf etmemi tavsiye etti.Gene ayak diredim.
Birkaç gün sonra muhakememe başlandı.Kendi kendimin avukatlığını yapıyordum.MAsum olduğumu iddia etmeme rağmen,4 ay hapse mahkum oldum.
Mukavemetleri kıırılınca,işlemedikleri birsürü suçları itiraf eden birçok arkadaşımın akıbeti bu güne kadar meşhul kalmıştır.Bunlardan 5 ini ceza müddetleri 28 Martta bittiği halde onlar tekrar Polonya da görünmemişlerdir.Rusların, siyasi mahkumları,ne olursa ılsun serbest bırakmadıkları bilindikten sonra,buna şaşmamak lazımdır.
İki arkadaşımın da Moskova hapishanelerinde fena muammele ce işkence neticesinde öldüklerini sonradan öğrendim.MAreşal Zukov'un konferansına giden zavallıların arasından kaçıp kurtulmağa muvaffak olanlar bir ben bir de Baginski adlı birarkadaşımdı.
ARAŞTIRMA DERLEME....BETÜL UCA....‎14 ‎Kasım ‎2014....02:29:02



Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rose-garden.niceboard.net
Beyaz Melek
Administrator
Beyaz Melek


Mesaj Sayısı : 3485
Yaş : 57
Kayıt tarihi : 23/11/07

SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?  Empty
MesajKonu: Geri: SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?    SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?  Icon_minitimeÇarş. Mayıs 04, 2016 3:41 pm

Like a Star @ heaven Like a Star @ heaven Like a Star @ heaven Like a Star @ heaven Like a Star @ heaven Like a Star @ heaven
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rose-garden.niceboard.net
 
SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gül Bahçesi :: Kültür & Sanat :: GENEL KÜLTÜR-
Buraya geçin: