Gül Bahçesi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


(¯`•._.•♥♥ROSE GARDEN♥♥•._.•´¯)
 
AnasayfaPortalliLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Beyaz Melek
Administrator
Beyaz Melek


Mesaj Sayısı : 3485
Yaş : 57
Kayıt tarihi : 23/11/07

SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR? Empty
MesajKonu: SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?   SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR? Icon_minitimePerş. Ara. 25, 2014 1:30 pm

SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?
Nicholas Nyaradi,Neue Auslese Almanya
Sovyet Rusya ile peykleri arasındaki iktisadi bağları,bir ahtabotun kolarına benzetmek yeridir.Sovyet Rusya ile bu memleketler arasında aktedilen karşılıklı yardıma dayanan anlaşmalar,hakikatte Rusya'nın istismarcı sömürge politikasının göz boyama teşebbüsleridir.
1919 da Avusturya-Macaristan imparatorluğunun parçalanması,Balkanlar için hiçde hayırlı olmamıştır.Öyle ki,iki dünya harbi arasındaki seneler zarfında,Balkan devletleri ziraat   ve endüstri bakımından rekabete girişmişlerdi;bugün de Kominforum'a dahil olmalarına rağmen,birbirlerini tamamlayacak yerde,rekabete devam etmektedirler.
Birleşik Ameirka'nın Batı Avrupa'yı iktisadi bakımdan birleştirmeye çalışmasına mukabil,Sovyet Rusya,Balkanlarda,bunun tam aksi olan bir politika gütmektedir.Tito'nın,Balkanlardaki teşebbüsü,Kremlin nazarında,suçlarının en büyüğü addedilmiştir.
Macaristan'ın maliye bakanı olduğum sıralarda Sovyet Rusya'nın peyklerini  nasıl  yağma ettiğini
müşahede etmeğe fırsat bulabildim.Bilhassa Tito'nun Kominforum'dan çıkmasından sonra aktedilen iktisadi anlaşmalar,peyklerin sistamstik olarak yağma edilmesine yol açmıştır.Meselâ,Macaristan,ihracat mallarının %60-70 ini Sovyet Rusya'ya tahsis etmek zorundadır.Çekoslovakya ve Polonya için de vaziyet aynıdır.
Bu anlaşmalar ilk bakışta peyklerin menfaatine uygun görlmektedir;zira  Rusya'dan aldıkları  ham maddelerle,bu devletlerin endüstrilerini,harpten evvelki seviyee eriştirmeleri imkan dahiline girmiştir.Fakat aksaklık şuradadır kiSovyet malları,dünya piyasasına nazaran çok daha yüksek fiatla satıldığı halde,peyklerin malları,dünya piyasası fiatlarından çok daha ucuza gitmektedir.
..................UZUN YILLAR MÜDDETİNCE  MACARİSTAN'IN  MALİYE BAKANLIĞINI İFA ETMİŞ OLAN                      NİCHOLAS NYARADİ,1948 YILINDA KAÇARAK,BATI DEMOKRASİSİNE SIĞINMIŞTIR......................
Bu vaziyet,peyk devletleri büyük zarara sokmaktadır.Mesela Macaristan,Sovyet Rusya'nın ihtiyaçlarını ucu ucuna karşıladığından,Batı Avrupa'nın lokomotif ve motor siparişlerini  kabul edememişti.Dolayısıyle döviz elde edememesi yüzünden,ham maddeleri dünya piyasasından tedarik edemiyerek Rusya'ya muhtaç olmuştur.Bu vaziyet karşısında,Rusya,alım satım fiyatlarını menfaatine uygun olarak tesbit etmiştir.
Diğer taraftan Rusya,peyk devletlerden aldığı malların fiatının bir kısmını  harp tazminatına mukabil kesmektedir.Öyle ki,100.000 dolarlık bir  lokomotif kendisine 50-60 bin dolara mal olmaktadır.Sovyet Rusya'nın iktisadi kominformu kurmasının başlıca sebebi peyk devletlerdeki hayat seviyesinin Rusya'dakinden yüksek oluşunu kıskanmasıdır.
1947 yılında peyk devletlerin kominist önderleri,Rusya'nın sebep olduğu zararları iyice anlamış bulunuyordu.Hatta Macaristan komünist partisinin şefi RAKOSİ bana,Rus işgal olrdularının halka yaptıkları zulümler yüzünden,komünist partisinin 1945  ve1947 seçimlerinde pek çok oy kaybettiğinden bizzat şikayet etmiştir.
Tito'nun Kominform'dan çıkarılmasından sonra,peyk devletlerinin vaziyeti büsbütün zorlaşmıştır.Tito taraftarları olarak damgalanmaktan korkan peyk önderleri,Moskova'nın arzularına körü körüne boyun eğmek zorunda kalmaktadır.Bu arada ilgili devletlerin ticaret bakanlarının,Rusya tarafınan gönderilen mallarla iktifa ettikleirni ve kendi ihtiyaçlarını karşılayacak maddeleri istemekten aciz kaldıklarını söyleyebiliriz.
1947 yılının Haziran ayında,yani Marshall planının tatbikinden birkaç gün evvel Moskova'da,Mikoyan'la görüştüm.Bu zat,Macaristan'ın batı devletleriyle ticarive,iktisadi bağlar kurmasına taraftar görünüyordu.Molotof'un PAris'teRusya'nın Marshall plânına dahil olmıyacağını ilân etmesinin,Mikoyan ile arkadaşlarının ümitlerini baltaladığı muhakkaktır.Batıyı,Politbüronun diğer üyelerinden daha iyi tanıyan Mikoyan,Rusya'nın Marshall planından çok faydalanabileceğini tahmin ediyordu.
2,5 sene sonra bugün,Balkanlardaki vaziyet,Naziler  devrindekinden farksızdır.Yalnız birfarkla:Naziler,ham maddeye mukabil endüstri malları satmak istiyorlardı.Sovyetler ise bunun aksini tatbik etmektedirler.
Rusya'nın dış ticaretinin,ilgili bakanlık tarafından idare edildiğini sananlar aldanmaktadırlar.Moskova'da bulunduğum sırada,dış ticaretin,doğrudan doğruya,hakikatte Sovyetlerin gizli polis teşkilatı olan İç İşleri Bakanlığı,M.V.D.nin konrolunda olduğu kanaatime vardım.Zorla çalıiştırlan esir ve mahkumların,idaresi altında olması dolayısıyle M.D.V Rus ziraat ve  endüstrisinin birçok kollarına hakimdir.
M.V.D nin yabancı memleketlerle ilgilenen kolu M.G.B koşu memleketlerin iktisadi hayatını kontrol,casusluk  ve casuslara karşı  koymak yabancı memleketlerdeki Rus diplomatlarını ve ticari mümessilleri,demir perde arkası memleketlerdeki Rus menfaatlerini,teknisyenleri ve yabancıları kontrol altında bulundurmaktır.
GUSİMSK,M.G.B   nin en  önemli kollarından biridir.Bunun vazifesi peyk devletlerin ekonomisini kontrol altında bulundurmak ve bu memleketlerde Sovyet menfaatlerini gütmektir.GUMSİMSK,Doğu Avrupada'ki vvazifesini başarmıştır.Şimdiv Avusturya'nın Sovyet işgalbölgesi ekonomisini kontrolü altına almakiçin çalışmaya başlamıştır.
Batı devletlerinin,peyklerin tamamiyle Sovyetleştirildiği hakkında besledikleri kanaat doğru değildir.Bu yanlış düşünce peyk milletlerininmaneviyatını sarsması dolayısıyle,ancak Rusların işine yarayabilir.Diğer taraftan,Sovyetlerin peykdevletlerde tatbik ettiği sistemin buralara münhasır kalacağını zannetmek de aynı derecede zararlıdır.Hakikatte Sovyetler GUSİMMSK ve başka teşkilatlar vasıtasıyle,aynı sistemi,başka memleketlerde ve bu arada bilhassa Avusturya ve Berlin'de tatbik etmeğe uğraşmaktadır.
...............BÜTÜN DÜNYA YILLIĞI TEMMUZ 1950------ARALIK 1950
SAYI:30-35
CİLT:6
YIL:3.....................................ARAŞTIRMACI:BETÜL UCA////2014....EKİM


En son Beyaz Melek tarafından Salı Mayıs 12, 2015 6:42 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rose-garden.niceboard.net
Beyaz Melek
Administrator
Beyaz Melek


Mesaj Sayısı : 3485
Yaş : 57
Kayıt tarihi : 23/11/07

SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR? Empty
MesajKonu: Geri: SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?   SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR? Icon_minitimeSalı Mart 10, 2015 6:41 pm

KIŞIN KALBİNİZE DİKKAT EDİN
KIŞ KALB SEKTELERİNİN EN SIKVUKU BULDUĞU MEVSİMDİR.FAKAT KALBİ ZAYIF OLANLAR,BİRAZ DİKKAT ETMEK SURETİYLE KENDİLERİNİ KIŞIN ÖLDÜRÜCÜ TESİRİNDEN KORUYABİLİRLER.
KIŞ,kalbiniz için en ziyade tehlikeli olan mevsimdir.İstatistikler,
Kalp hastalıklarından iler gelen ölümlerin,daha ziyade Aralık ile Mart arasındaki aylara tesadüf ettiğini,
Angina pectoris adı verilen ve ekseriye kalb hastalığının bir emaresi olan şiddetli göğüs ağrısının,soğuk havalarda yokuş çıkmak veya rüzgara karşı yürümek neticesinde canlandığını,
Beş ila 9 yaşlarındaki çocuklar için en büyük tehlikelerden biri olan kalb romatizmasının bilhassa bahara takaddüm eden soğuk ve rutubetli günlerde en büyük zayiatını verdiği göstermektedir.
Kışın kalbe niçin bu kadar zarar verildiğinin sebepleri meçhuldur.Bu ise meselenin halini güçleştirmektedir.Diğer taraftan kış havasının kalb üzerindeki tesirinin tesadüfü olmadığı da meydandadır.
İstatistikler,ılık ve mutedil geçen kışlar zarfında kalden ileri gelen ölümlerin belirli şekilde azaldığını göstermekyedir.
Diğer taraftan kalbden ölüm nisbeti ile zatürre ve enflüenza gibi kış hastalıkları arasında sıkı bir bağlılık olduğu öteden beri bilinmektedir.
KAtiyetle bilinenler bu kadardır.Yalnız rüzgar soğuk kar enfeksiyon kış hayatının bünyeyi yorması ve kışa has ani sühunnet değişiklikleri gibi amillerin kalbi yormak için adeta işbirliği ettikleri emniyetle söylenebiliriz.
Amerikanın başlıca kalb mütehasısları,gerek kalbi zayıf olanlara gerekse de kalb hastalıklarına uğramaya elverişli yaşlarda bulunanlara 5 noktada müteşekkil aşağıdaki emniyet programını sunmaktadırlar.Kış aylarında bu prgramı tatbik edenler,kalblerini mümkün mertebe korumuş olurlar.
KENDİNİZİ FAZLA YORMAYIN:Kışın yaptığınız herhangi bir hareket bizi yazdakinden daha fazla yorar.Kış mevsiminde elbiseler,ayakkabılar,yaza nisbetle çok daha ağırdır.Ayrıca rüzgara karşı çarpışmak,karlı havalarda kaymamak için dikkat etmek sorunda kalırız.
Yazıhanede işler,yaza nazaran çok daha yüklüdür.Evde soba yakmak,külleri temizlemek,icabında kapı önünde biriken karları süpürmek lazımdır.Kış eğlenceleri bile yazdakinden daha yorucudur.Avlanmak,kayak kaymak gibi sporlar yorcu oldukları kadar tehlikelidirde...Kış mevsiminde vuku bulan ölümlerin yüzde 40 ının kalb hastalıklarından ileri geldiği söylemek mübalağa olamaz
Kış mevsiminin kendilerine yaradığını söyleyenler bile, bu husususta ne kadar yanıldıklarının farkında değildirler.Amerikanın gözde kalb mütahasıslarından Dr.Clarence A.Mills,kışın duyulan bu sıhatlilik hissinin aldatıcı olduğunu söylemiştir.
Hava soğudukça,vücut ısısnı daha çabuk kaybetmeye başlar.Vücut ,kaybolan ısıyı tekrar yerine koymak için,enerji veren gıdaları daha çabuk yakar.Bu yanma ameliyesi için lazım gelen oksijen kanla dokulara ulaşır.Fazla oksijen ihtiyacı ise,esasen fazla çalışan kalbin,haddinden fazla kan pomğalaması manasına gelir.
Ayrıca,fazla gıdanın yanmasından husule gelen enerji,insanı,eskisinden daha faal olmaya muktedir olduğunu zannettirir.Hakikatte fazla enerji husule geldiği vakit,vücudun iktidarı azalmaktadır.Basamakları ikişer ikişer çıkmağı arzu ettiğiniz vakit,fiziki bakımdan,bu hareketi başarmağa en gayri müsait dakikalarımızı yaşıyoruz demektir.
Kalblerinin sağlam olduğunu bilenler bile,kışın kendilerini fazla yormaktan çekinmelidirier.Zira üst üste tahammül edilebileceğinden fazla yorulan kalp insana en ümit edilmedik anda ihanet edebilir.
KAFİ DERECEDE İSTİRAHAT EDİN:Kendinizi yorduğunuz zaman kalbinizde yorulur demektir.En kısa istirahatiniz ise kalbinize,çalışmasını biraz hafifletmek fırsatını vermektedir.KAfii derecede uyuyarak kalbinize muhtaç olduğu istirahat payını verin.Bir gece zarfındaa en az 8 saat uyumak lazımdır.Mümkünse 10 saat uyumanız daha da iyidir.
Kışın,arada sırada kısa tatiller almak suretiyle çalışma hayatına ara vermek faydalı olur.Ekseri müesselerin iş vaziyeti buna müsait değilse de önünüze çıkan ufak tefek istirahat fırsatlarından istifade edebilirsiniz.
SİKLETİNİZE DİKKAT EDİN:Fazla kilo almak kalbi yormak için bire birdir.Normal ağırlığınızı geçmemeye çalışın.Pek çabuk kilo aldığınızı hissettiğiniz vakit doktora müracat edin.
Akılsızca yemek yemeyin.Yemek zamanlarında çok fazla yiyecek halde sık sık ve az yerseniz hazım kolaylaştığı gibi kalbiniz de fazla yorulmamış olur.
SARİ HASTALIKLARDAN KORUNUN:Mikroplardan kaçmak mümkün değilsede bu mikropları taşıyan hastalıklı kimselerden uzak durmak imkan dahilindedir.KEndinizi üşüttünüzse boğazınız ağrıyorsa veya herhangi diğer bir teneffüss yolu hastalığından muzdaripseniz,evde istirahat edin.Zira bu ehemmiyetsiz gibi görünen rahatsızlıklar çok defa tehlikeli hastalıklara başlangıç teşkil edebilir.
Hastalıklarını ihmal etmek bakımında en büyük suçlular,kendileri olmadan işlerin yürüyemiyeceğini sanan müessese sahipleridir.Bu gibi kimseler,nezneli ve gripli olarak yazıhanelerine gelince,kalblerini yordukları gibi hastalıklarını memurlarınada bulaştırırlar.
Soğuk almaktan kaçınmanın yollarını hemen hemen herkez bilir.Yukarı teneffüs yollarına arız olan hastalıklar,bilhassa beş ile on beş yaşlarındaki çocuklarda romatizmaya yolaçabileceğinden çocukları bunlardan dikkatle korumak lazımdır.
Kalbin adalesine kağaklarına ve dış zarına zarar verebilen romatizma ilk bakışta göründüğünden çok daha tehlikeli bir hastalıktır.Birçok seneler kurbanlarının 3 de 2 sinin kalblerinde daimi arıza bırakır.
HADDİNİ BİLEREK HAREKET EDİN:65 yaiındaki Bn.Jenney,damar sertleşmesine müptela olduğundan haberdardır.
Buna rağmen,soğukve süzgarlı kış akşamı,alış verişlerini tamamlamak için sokak sokak dolaşmış ve nefes almaktan zorluk çekmeğe başlayınca taksi ile eve dönmüştü.Allahtan,Bn.Jennynin ,ihtiyatsızlığı daha elim bir netice vermemiştir.Fakat ihtiyar kadın,bu ihtara ehemmiyet vererek kışın geri kalan kısmı müddetince kendini yormaktan çekinmişti.
Herhangi bir kalp hastalığına müptel olan kimselerin haddini bilip kendilerini fazla yormaktan kaçınmaları lazımdır.Kalp hastalığı insanı ümit edilmedikanda öldürebilir.Fakat ihtiyatlı hareket edildiği takdirde hastanın normal ömür sürmesine de mani olamaz.
Elinizde çareniz varsa,kalbinizin hastlanmasına engel olmağa çalışın.Aksi takdirde,kalphastalığı ile birlikte yaşamağı öürenin.Bu kıştan itibaren işe başlıyabilirsiniz.
DÜZNELEME VE ARTAŞTIRMA...
BETÜL UCA
‎21 ‎Aralık ‎2014 ‎Pazar
02:16:29
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rose-garden.niceboard.net
Beyaz Melek
Administrator
Beyaz Melek


Mesaj Sayısı : 3485
Yaş : 57
Kayıt tarihi : 23/11/07

SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR? Empty
MesajKonu: Geri: SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?   SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR? Icon_minitimeSalı Mart 10, 2015 6:46 pm

ÜMİT de bir nevi saadettir,belki de saadetlerin en büyüğüdür.
SAMUEL JOHNSON
******************************************************************************DANS VE ŞARKI MEMLEKETİ***
*J.P.ME.EVOY..READERS DİGEST.*AMERİKA*
Kristop Kolomb,Küba hakkında şunları yazmıştı:İNSAN GÖZLERİNİN GÖRDÜĞÜ EN GÜZEL MEMLEKET BURASIDIR.Yüzlerce sene evvel söylenen bu söz bugün bile bütün kıymetini muhafaza etmektedir.Bugün New york'tan Havanaya hava yoluyla seyehat 5 saatte inmiş ve bütün dünya için Kübanın güzelliklrini görmek büsbütün kolaylaşmıştır.
Amerikanın 90 mil kadar güneyinde bulunan Küba,Penssslvania büyüklüğünde olup üç dağ silsilesiyle kaplıdır.Gayet mümbit bir araziye sahip olan memleketin başlıca ihtiyaç maddesi şekerdir.Kübanın en büyük müştersi ise Amerikadır.
Kristof Kolomb,Kübayı keşfettiği zaman,kızılderilerin sonradan tütün adı verilen nesneyi içtiğini görünce,hayretler içinde kalmıştı.Bugün Kübada şeker endüstrisinden sonra tütün endüstrisi gelmektedir.
Havana,dünyanın en güzel limanlarından biridir.Afrikadan,glen esir gemileri,Meksika ve PErudan gelen gümüş veaaltın yüklü gemilerdir.Havana limanına uğramadan yollarına devam etmezler.Limanda balıkçılar,köpek balığı tutmakla meşguldür.Bu korkunç mahlukların ortalama ağırlığı 75 kilodur.Köpek balıklarının karaciğeri vitamin olarak kullanılmakta,eti ise ucuz yemek veren lokantalarda satılmaktadır.Köpek balıklarının sürüler halinde dolaştığı bu limanda,gemiden bakınca onları kolayca görmek kabildir.Fakat köpek balıkları,burada yüzen esmer derili yerlilere hiç dokunmamaktadır.Şimdiye kadar hiçbir yerlinin köpekbalıkları tarafından öldürüldüğü görülmemiştir.
Havanaya otomobille 5saat mesafede olan Varadero kumsalının kumları altın gibi parlaktır.Burada Kübanın en zenginlerinin yazlık evleri ve villaları vardır.Yeni inşaa edilen modern international oteli dünyanın en güzel otellerinden biridir.Oteldeki her odanın balkonu olup,balkondan balık tutmak ve denize girmek kabildir.
Kübalıların DANZONadlı dansı ise, turistlerin alakasını çekmektedir.Acaba bu dansın ortasında çiftler neden durmakta ve kadınlar suratlarını yelpazelemekte ve sonra orkestradan hiç ses seda çıkmadığı halde çiftler dansa devam etmektedir?Bunun romantik bir izahı vardır.Eskiden gençler,dans esnasında yalnız bu fasıladan istifade ederek birbirleri ile konuşabilirlerdi.Bugün de bu, ananaye riayet edilmekte ve fasıladan sonra dans edenler birbirlerine karşı daha fazla yakınlık duymaktadır.
Seksteto,mahalli bir küba orkestrasıdır.Bu orkestranın çaldığı müzik ve musiki aletleri Kübanın tarihine ve ananelerine uygundur.Mesela,kitar,İspanyayı bongo davulu Afrikayı, su kabağı da kızılderileri temsil etmektedir.Konganın temposuna uyarak dansedenlerden pek azı,buradaki temponun eski esir pazarlarını temsil ettiğini ve o zaman zincirlernmiş esirlerin 3 küçük adım attıktan sonra 4 üncü ve büyük bir adım atarak zincirleri topladığını bilir.Şimdi ise karnaval zamanı herkes dansetmektedir.
Havanada bir yabancının en hoşuna giden manzaralardan biri,Beneficencia adlı yetim okulunun Pazar günleri bandoları ile yaptığı geçit resmidir.Bu resmi geçit esnasında sefil ve aileleri tarafından terk edilmiş çocuklar toplanır ve bunlar yetimhaneye götürülür.Eğer çücuğun ismi yoksa,ona bir isimtkaılır.1794 de bir kararname çıkaran İspanya kralı,buradaki çocukları,meşru olsun olmasın nesebi sahih çocuk addediyordu.Bu kararnamede,gayimeşru çocuk diye birşey olmadığı,ancak gayri meşru ana ve babalar mevcut olabileceği belirtiliyordu.
Sık sık insanın gözüne çarpan şeylerden biride,sokaklarda bağırarak piyango bileti satan adamlardır.Kübada her hafta piyango çekilmekte ve 100.000 dolar dağıtılmaktadır.Yılbaşı piyanyosu ise 1 milyon dolar dağıtılmaktadır.Piyangoda takip edilen parola şudur:FAKİRLERE YARDIM EDEREK ZENGİNLEŞİRİZ.Biletlerden temin edilen 4 milyon dolarlık kazancın büyük bir kısmını hastane ve yetimhane inşaasına ve diğer hayırlı işlere tahsis edilmektedir.
Kübanın nüfusu 5 milyon kadardır.Halkın politikaya çok meraklı olduğu bu memlekette kadın rey hakkına sahiptir.Halk seçimlere karşı büyük bir alaka gösterdiği için iştirak nisbeti her zaman yüksek olmaktadır.
Memlekette sayılamıyacak kadar çok parti vardır.Fakat halk idealler peşinde koşmak yerine,liderler peşinde koşmaktadır.1933 de MAchadoyu deviren ihtilalden sonra,seçimler dürüst bir şekilde yapılmaktadır.Koministler nüfuslarının büyük bir kısmını kaybetmişlerdir.Bunun sebebi onların herşeye şiddetle muhalefet etmelerinde ve son 10 senede memlekette büyük bir kalkınma görülmesinde aranmalıdır.
Küba çok enteresan bir ülkedir.ORada İspanyolca bilmeğe lüzümyoksada halk kendi lisanlarını konuşan yabancıları çok sever.Hele bir ziyarette kadehinizi kaldırararak
SIHAT PARA VE AŞK BUNLARIN TADINI ÇIKARMAK ZAMANI....dedinizmi Kübalılara yaptıramıyacağınız şey yoktur.
ARAŞTIRMA DELEME .
BETÜL UCA
‎26 ‎Aralık ‎2014 ‎Cuma
00:43:54
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rose-garden.niceboard.net
Beyaz Melek
Administrator
Beyaz Melek


Mesaj Sayısı : 3485
Yaş : 57
Kayıt tarihi : 23/11/07

SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR? Empty
MesajKonu: Geri: SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?   SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR? Icon_minitimeSalı Mart 10, 2015 6:47 pm

DUYULMAMIŞ ŞEYLER
*********************
BİRÇOK Asya memleketlerinin pazarlarında,pahalı bir mal üzeirnde pazarlık yapan alıcı ve satıcı,bir örtü alrında birbirleirne parmaklarını sıkmak suretiyl anlaşmaya varırılar.Bu sayede malın fiyatını başkaları tarafından duyulmasının önüne geçilir.
MEŞHUR İngiliz romancısı CHARLES DİCKENS 1870 yılında öldüğü vakit.EDWİN DROODUN ESRARI adlı romanı yaım kalmıştı.Gayet meraklı bir eser olan romanın nasıl biteceği kimse tarafından bilnmediğinden yüzlerce muharrir buna birer son hazırlamışlardı.Yeryüzünde yarım kalmış bir eser EDWİN DROODUN ESRARI gibi değişik sonlara sahip değildir.
BİR ASIR evvel kadar,İngiliz kiliselerinde uyuyakalnları uyandırmak meselesi dahiyane şekilde hallediliyordu.Bu maksatla ayün esnasında bir gözcü elinde bir ucunda demirden gülle asılı tavşan kuyruğu olduğu halde sıraların arasında dolaşıyor ve uyuyan kadınları,tavşan kuyruğu ile burunlarını gıdıklamak erkekleri ise demir gülle ile başlarına vurmak suretiyle uyandırıyordu.
ARAŞTIRMA DERLEME
BETÜL UCA
‎26 ‎Aralık ‎2014 ‎Cuma
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rose-garden.niceboard.net
 
SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gül Bahçesi :: Kültür & Sanat :: EDEBİYAT-
Buraya geçin: