Gül Bahçesi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


(¯`•._.•♥♥ROSE GARDEN♥♥•._.•´¯)
 
AnasayfaPortalliLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Beyaz Melek
Administrator
Beyaz Melek


Mesaj Sayısı : 3485
Yaş : 57
Kayıt tarihi : 23/11/07

SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR? Empty
MesajKonu: SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?   SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR? Icon_minitimeÇarş. Şub. 18, 2015 3:11 pm

SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?
Nicholas Nyaradi,Neue Auslese Almanya
Sovyet Rusya ile peykleri arasındaki iktisadi bağları,bir ahtabotun kolarına benzetmek yeridir.Sovyet Rusya ile bu memleketler arasında aktedilen karşılıklı yardıma dayanan anlaşmalar,hakikatte Rusya'nın istismarcı sömürge politikasının göz boyama teşebbüsleridir.
1919 da Avusturya-Macaristan imparatorluğunun parçalanması,Balkanlar için hiçde hayırlı olmamıştır.Öyle ki,iki dünya harbi arasındaki seneler zarfında,Balkan devletleri ziraat ve endüstri bakımından rekabete girişmişlerdi;bugün de Kominforum'a dahil olmalarına rağmen,birbirlerini tamamlayacak yerde,rekabete devam etmektedirler.
Birleşik Ameirka'nın Batı Avrupa'yı iktisadi bakımdan birleştirmeye çalışmasına mukabil,Sovyet Rusya,Balkanlarda,bunun tam aksi olan bir politika gütmektedir.Tito'nın,Balkanlardaki teşebbüsü,Kremlin nazarında,suçlarının en büyüğü addedilmiştir.
Macaristan'ın maliye bakanı olduğum sıralarda Sovyet Rusya'nın peyklerini nasıl yağma ettiğini
müşahede etmeğe fırsat bulabildim.Bilhassa Tito'nun Kominforum'dan çıkmasından sonra aktedilen iktisadi anlaşmalar,peyklerin sistamstik olarak yağma edilmesine yol açmıştır.Meselâ,Macaristan,ihracat mallarının %60-70 ini Sovyet Rusya'ya tahsis etmek zorundadır.Çekoslovakya ve Polonya için de vaziyet aynıdır.
Bu anlaşmalar ilk bakışta peyklerin menfaatine uygun görlmektedir;zira Rusya'dan aldıkları ham maddelerle,bu devletlerin endüstrilerini,harpten evvelki seviyee eriştirmeleri imkan dahiline girmiştir.Fakat aksaklık şuradadır kiSovyet malları,dünya piyasasına nazaran çok daha yüksek fiatla satıldığı halde,peyklerin malları,dünya piyasası fiatlarından çok daha ucuza gitmektedir.
..................UZUN YILLAR MÜDDETİNCE MACARİSTAN'IN MALİYE BAKANLIĞINI İFA ETMİŞ OLAN NİCHOLAS NYARADİ,1948 YILINDA KAÇARAK,BATI DEMOKRASİSİNE SIĞINMIŞTIR......................
Bu vaziyet,peyk devletleri büyük zarara sokmaktadır.Mesela Macaristan,Sovyet Rusya'nın ihtiyaçlarını ucu ucuna karşıladığından,Batı Avrupa'nın lokomotif ve motor siparişlerini kabul edememişti.Dolayısıyle döviz elde edememesi yüzünden,ham maddeleri dünya piyasasından tedarik edemiyerek Rusya'ya muhtaç olmuştur.Bu vaziyet karşısında,Rusya,alım satım fiyatlarını menfaatine uygun olarak tesbit etmiştir.
Diğer taraftan Rusya,peyk devletlerden aldığı malların fiatının bir kısmını harp tazminatına mukabil kesmektedir.Öyle ki,100.000 dolarlık bir lokomotif kendisine 50-60 bin dolara mal olmaktadır.Sovyet Rusya'nın iktisadi kominformu kurmasının başlıca sebebi peyk devletlerdeki hayat seviyesinin Rusya'dakinden yüksek oluşunu kıskanmasıdır.
1947 yılında peyk devletlerin kominist önderleri,Rusya'nın sebep olduğu zararları iyice anlamış bulunuyordu.Hatta Macaristan komünist partisinin şefi RAKOSİ bana,Rus işgal olrdularının halka yaptıkları zulümler yüzünden,komünist partisinin 1945 ve1947 seçimlerinde pek çok oy kaybettiğinden bizzat şikayet etmiştir.
Tito'nun Kominform'dan çıkarılmasından sonra,peyk devletlerinin vaziyeti büsbütün zorlaşmıştır.Tito taraftarları olarak damgalanmaktan korkan peyk önderleri,Moskova'nın arzularına körü körüne boyun eğmek zorunda kalmaktadır.Bu arada ilgili devletlerin ticaret bakanlarının,Rusya tarafınan gönderilen mallarla iktifa ettikleirni ve kendi ihtiyaçlarını karşılayacak maddeleri istemekten aciz kaldıklarını söyleyebiliriz.
1947 yılının Haziran ayında,yani Marshall planının tatbikinden birkaç gün evvel Moskova'da,Mikoyan'la görüştüm.Bu zat,Macaristan'ın batı devletleriyle ticarive,iktisadi bağlar kurmasına taraftar görünüyordu.Molotof'un PAris'teRusya'nın Marshall plânına dahil olmıyacağını ilân etmesinin,Mikoyan ile arkadaşlarının ümitlerini baltaladığı muhakkaktır.Batıyı,Politbüronun diğer üyelerinden daha iyi tanıyan Mikoyan,Rusya'nın Marshall planından çok faydalanabileceğini tahmin ediyordu.
2,5 sene sonra bugün,Balkanlardaki vaziyet,Naziler devrindekinden farksızdır.Yalnız birfarkla:Naziler,ham maddeye mukabil endüstri malları satmak istiyorlardı.Sovyetler ise bunun aksini tatbik etmektedirler.
Rusya'nın dış ticaretinin,ilgili bakanlık tarafından idare edildiğini sananlar aldanmaktadırlar.Moskova'da bulunduğum sırada,dış ticaretin,doğrudan doğruya,hakikatte Sovyetlerin gizli polis teşkilatı olan İç İşleri Bakanlığı,M.V.D.nin konrolunda olduğu kanaatime vardım.Zorla çalıiştırlan esir ve mahkumların,idaresi altında olması dolayısıyle M.D.V Rus ziraat ve endüstrisinin birçok kollarına hakimdir.
M.V.D nin yabancı memleketlerle ilgilenen kolu M.G.B koşu memleketlerin iktisadi hayatını kontrol,casusluk ve casuslara karşı koymak yabancı memleketlerdeki Rus diplomatlarını ve ticari mümessilleri,demir perde arkası memleketlerdeki Rus menfaatlerini,teknisyenleri ve yabancıları kontrol altında bulundurmaktır.
GUSİMSK,M.G.B nin en önemli kollarından biridir.Bunun vazifesi peyk devletlerin ekonomisini kontrol altında bulundurmak ve bu memleketlerde Sovyet menfaatlerini gütmektir.GUMSİMSK,Doğu Avrupada'ki vvazifesini başarmıştır.Şimdiv Avusturya'nın Sovyet işgalbölgesi ekonomisini kontrolü altına almakiçin çalışmaya başlamıştır.
Batı devletlerinin,peyklerin tamamiyle Sovyetleştirildiği hakkında besledikleri kanaat doğru değildir.Bu yanlış düşünce peyk milletlerininmaneviyatını sarsması dolayısıyle,ancak Rusların işine yarayabilir.Diğer taraftan,Sovyetlerin peykdevletlerde tatbik ettiği sistemin buralara münhasır kalacağını zannetmek de aynı derecede zararlıdır.Hakikatte Sovyetler GUSİMMSK ve başka teşkilatlar vasıtasıyle,aynı sistemi,başka memleketlerde ve bu arada bilhassa Avusturya ve Berlin'de tatbik etmeğe uğraşmaktadır.
...............BÜTÜN DÜNYA YILLIĞI TEMMUZ 1950------ARALIK 1950
SAYI:30-35
CİLT:6
YIL:3.....................................ARAŞTIRMACI:BETÜL UCA////2014....EKİM
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rose-garden.niceboard.net
Beyaz Melek
Administrator
Beyaz Melek


Mesaj Sayısı : 3485
Yaş : 57
Kayıt tarihi : 23/11/07

SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR? Empty
MesajKonu: Geri: SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?   SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR? Icon_minitimeÇarş. Şub. 18, 2015 4:10 pm

RUSLARIN YENİ BİR BLÖFÜ
---------------------------------
MAREŞAL VON PAULUS MUAMMASI
* L'İLLUSTRE İSVİÇRE*
******************
Mareşal Von Paulu'un Sovyetlerin safına geçtiği hakkındaki Moskova haberlerinin doğruluğundan şüphelenmek,şimdiye kadar kimsenin aklına gelmemişti.
Rivayetlere göre,mareşal esareti sırasında,Marx teorisinin cazibesine kapılmıştı.Dolayısıyle de birçok Alman esirleri gibi,Sovyetlerin safına geçmekte gecikmemeişti.Stanlingrad hezimeti esnasında askerlerin akibetini paylaşan demokrat ruhlu Paulus'un Alman esirleri üzerinde tesir sahibi olduğuna şüphe yoktur.Hakikaten Rusların eline geçmeden,diğer Alman mareşallerinin müteaddit defalar yaptıkları gibi,kaçması mümkündü.Hatta Hitler,kendisine,bu maksatla bir uçak bile yollamıştı..
Bir müddettenberi Ruslar,Paulus'un,Alman askeri üzerindeki nüfusunu,muhtelif Wehrmacht birlikleri kurmak yolunda kullanıldığını ileri sürmekteydiler.Bugün Paulus'un idaresinde,Stettin'de toplanan polis birlikleri,Ruslar Almanya'dan çekildikten sonra,intizamı muhafaza etmek kisvesi altında,Batılılara karşı muazzam bir kuvvet teşkil edeceklerdir.Kremlin ise Paulus'a o derece güvenmektedir ki,kendisinin Doğu Almanya Cumhuriyetinin ilk Cumhurbaşkanlığına seçilmesi bile düşünülmüştür.
Ölümündek kısa bir zaman evvel,Bayan Costance von Paulus,Mareşal Von Paulus hikayesinin Rusların bir blöfü olduğunu iddia ettmiştir.
Kısa bir zaman evvvel,Zepellin6 numaralı hanede oturan Bayan Von Paulus,bu muamma hakkında bildiklerini ifşa etmek için bizi evine çağırmıştı.
Tesbit edilen saatte bizi salonunda karşıladı.Ev işlerini kendi görüyordu.Torunu Achim'e bakabilmek için,kocasının eski odasına varıncaya kadar ,evinin tüm odalarını kiraya vermişti.
Güzelliğini muhaffaza eden altmışlık bir kadın olan Bayan Von Paulus,Kantakuzen sülalesiyle akrabalığı olan Rosetti Solesko adlı asil bir Romen ailesine mensuptu.Babası sefirilik yapmıştı.Friedrich Paulus'la 1912 de Karlsruhe'de karışılaşmıştı.Bu günkü mareşal,o zamanlar,mütavazi bir aileye mensup fakir ve istikbali pek parlak olmayan bir subaydı.Mareşal rütbesine yükselmesini,kendi kabiliyetine olduğu kadar,karısının zekâsınada borçludur.
Bayan Von PAulus,kocasının kendisine hiçbir zaman yalan söylemediğini ifşa ettikten sonra bize:<>adlı Sovyet gazetesinde Paulus'un bir resmi ve takındığı durum ile kominizme hizmetlerinden sitayişle bahseden bir makale vardı.
Bundan sonra Bayan Von Paulus,kocasının Almanya'ya gönderilen bir harp esiri tarafından kendisine getirilen,yeni bir resmini bize gösterdi.Dikatle bakılınca gazetedeki resimle arasındaki bazı farklar göze çarpıyordu.Meselâ,Mareşal uzun boyunlu olduğu halde gazetedeki resimdeki adamın boynu kısa sayılırdı.Bayan Von Paulus bununla da iktifa etmiyerek bize,kocasının kendisnine gizlice gönderdiği mektupları gösterdi.
Kızılhaç vasıtasıyle gönderilen 1948-1949 tarihli bu mektuplarda,mareşal hep,haklarındaki söylentilerin yalan ve kendisinin eskisi gibi komünizm alehtarı olduğundan bahsediyordu.MEktupların,Moskova civarındaki 70-27 esir kampından gönderildiğine işaret edilmişti.Buna mukabil Sovyet sansüründen geçmiş mektuplarda,mareşal,yakında Almany^'ya dönerek vatanını kapitalistlerden kurtaracağını yazıyordu.
Başka mektuplarında,bulunduğu bölge ve durumu hakkındaki tavsirler,hala bir harp esiri muammelesi gördüğüne şüphe bırakmıyordu.
Bayan von paulus'un ricasiyle,Sovyet sansüründen geçen bir mektubun altındaki imza ie her nasılsa sansürün elinden kurutlan bir mektubun yazısını karşılaştırdık.Grafoloji mütehassısı olmama rağmen,bunların ikisinin ayrı kimseler tarafından yazılmış olduğunu açıkça söyleyebilirim.
Mareşalin Almanya'ya dönüşünü güçleştitmek için bu delilleri bu güne kadar neşretmedik.Fakat bugün,Letonya'lı benzerinin Stettin'de yerleşmesyle,Paulus'un Almanya'ya dönme ihtimalllerinin suya düştüğüne eminiz.Bu yüzden Rusların bu yeni blöfünü dünyaya ilan etmekte bir mahzur görmüyoruz.
NOT:
ÖLÜMÜNDEN AZ BİR MÜDDET EVVEL MAREŞAL VON PAULUS'UN KARISI,KOCASININ SOVYETLERİN SAFINA GEÇTİĞİ HAKKINDA İLERİ SÜRÜLEN RİVAYETLERİN BİR SOVYET BLÖFÜNDEN BAŞKA BİR ŞEY OLMADIĞINI İDDİA ETMİŞTİ.BAYAN VON PAULUS'A GÖRE,MAREŞAL,MOSKOVA YAKINLARINDAKİ BİR KAMPTA MAHPUS BULUNMAKTA VE STETTİN'DETEŞKİL EDİLEN 30 ALMAN BİRLİĞİNİN KUMANDANI,PAULUS'A BENZEYEN BİR LETONYALIDIR.
DERLEYEN VE ARAŞTIRAN:...............BETÜL UCA.... ‎02.‎11.‎2014.....17:26:01


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rose-garden.niceboard.net
Beyaz Melek
Administrator
Beyaz Melek


Mesaj Sayısı : 3485
Yaş : 57
Kayıt tarihi : 23/11/07

SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR? Empty
MesajKonu: Geri: SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?   SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR? Icon_minitimeÇarş. Şub. 18, 2015 4:12 pm

GEORGE BERNARD SHAW
---------------------------------
HENRY THOMAS,FAMOUS MEN AMERİKA
_______
GEÇENLERDEÖLEN İRLANDALI BÜYÜK MÜTEFEKKİR
_______________________________
Benim hem facia müellifliği hemde soytarılık tarafım var:fakat ahlâkımın soytarılık cephesi,diğerlerini bastırıyor....diyen G.B.Shaw,bu suretle karakterinin tam bir potresini çizmiş oluyor.Hakikaten o,okuyucularında hiddet histeri uyandırmak istediği vakit bile,onları güldürmekten kendini alamıyordu.
Shaw 26 Temmuz 1856 da İrlanda'nın Dublin,şehrinde doğmuştu.Babası,lâtife seven sarhoşun biriydi.Annesi ise sana'tkâr ruhlu bir kadındı.İkisi de şahsiyetsahibi insanlardı.Sonraları Shaw,çocukluk hayatı hakkında<>demiştir.
Annesi,küçük bErnard'ı,hava alması için hergün,bir hizmetkârın refakatinde Dublin kanalı sahilinde gezmeye gönderirdi.Fakat hizmetkâr,çocukla meyhanelerdeki veya şehrin fakir mahallelerindeki arkadaşlarına giderdi.Fakirlerin sefaletini yakından gören çocuk,sarhoşluk ve sefaletten nefret ede ede büyüydü.
Her pazar sabahı kiliseye gitmeğe mecbur edilirdi.Bu mecburiyet canına okada tak etmiştiki büyüyünce kiliseye ayak basmaz oldu.Kendisine dinsiz olup olmadığını soranlara<>derdi.
Shaw,gayri muntazam bir öğretim görmüştür.Tahsilli bir amcasından gayrimuntazam olarak Lâtince dersleri almış;mektepte muntazaman Latince dersleri görmeğe başlayınca,bildiği Latinceyi de unutmuştur.
Onun iyi bir tahsil görmesine azmetmiş ailesi,ona mütamadiyen mektep değiştirtiyordu.Fakat Bernard derslerinde muvaffak olmak için en ufak bir gayret sarfetmediğinden,çok geçmeden bu emellerinden vaz geçmek zorunda kaldılar.
Ders çalışmaktan nefret eden Bernard,rastgele okumağa bayılırdı.Eline geçen eserleri okuması sayesinde,dünya edebiyatı hakkında epeyi malûmat sahibi olmuştu.
Herşeyden ziyade musikinin hayranıydı.Bayan Shaw iyi bir musikişnas olduğundan,çocukları.Beethoven'in sonatlarını ve Handel'in oratoryolarını ısılıkla çalarak büyümüşlerdi.Bernard da hiç dersalmadan piyano çalmayı öğrenmişti.Annesi babasından ayrılınca,Dublin'de bir memuriyete girerek ailesini geçindirmeğe kalkıştı.Fakat çok geçmeden nefret ettiği bu işen ayrılarak Lonra'ya gitti.Burada musiki münekkitliği yaparak hayatını kazanmağa çalıştı.
Bernard Shaw,musiki münekkitliğine çalışırken yazı yazmağa karşı büyük b ir istidadı olduğunu sezdi.Kendini tamamıyle yazı yazmak sanatına vereblmek için:annesinin,kabiliyetsiz çocuklara ders vermesine ve yırtık pırtık elbiseler içinde gezmeğe razı oluyordu.KEndisine serseri diyenlerle alay eden Bernard,tanıdıkları arasında kaçık diye 10 yıl zarfında yazdığı 5 roman ve yüzlerce makale mukabilinde 6 ingiliz lirası kazanabildi.
26 yaşında iken,sebzeden başka birşey yememmeye karar verdi.Et yiyenlerin,<>olduğunu ileri sürüyordu.
Siyasi inkilağlara karşı olan merakıda bu sıralarda uyanmıştı.Bilhassa KARL MARX'ın adlı eserinin tesiri altında kalmıştı.Bir sosoyalist cemiyeti olan Fabien'lere katılarak verdiği sayısız nutuklarla kapitalistlere hücuma başlamıştı.
Eserlerini de bu düşüncelerinin tesiri altında kalarak yazmıştır.Bununla beraber eserlerinde,fikirlerini mizah yoluyla yaymak yoluna sapmıştır.
İlk evvelâ CORDO Dİ BASSETO rumuzuyla bir mecmuaya musiki tenkitleri yazdı.Sonra sıra sahne münekkitliliğine dayanarak bizzat piyes yazmağa başladı.Piyeslerinde,zamanının eskmiş âdetleriyle alay etmesi,fakat buna rağmen onları kabul etmesiyle şöhret almıştır.
Shaw,piyeslerinde kadınları tehlikeli vaziyetlere düşürür,sonra onları tam zamanında kurtarırıdı.Bu formülü pek sık kullandığından piyeslerinin birçoğu yeknesattır.Bu formülden kurtulduğu <>gibi piyeslerinde ise dehasının en üstün derecesine yükselmiştir.
En meşhurpiyesi olan Jan Dark'ta Shaw'ın insanların hainliği karşısında duyduğu öfkeyi ve ıstırapları karşısında duyduğu üzüntüyü sezmek kabildir.
Birçok münevverler,Shaw'un mürşitliğinin hayranı olmakla beraber,soytarılık cihetini aşağı görürler.Shaw'da onlar gibi düşünürdü.Hatta bir akşam,bir piyesinin temsilinden sonra alkış sesleri arasında,bir <> sedası duyulunca Shaw sahneye çıkmış ve bu sesin geldiği istikamete doğru dönerek...<>demişti...
Shaw,hususi hayatında sakin,nazik ve mütevazi bir insandı.Fakirlerin yaşama şartlarını düzeltmek için türlü planlar kurar ve hayır cemiyetlerinde çalışırdı.Dinsiz olarak tanınmakla berber,o dinin prensiplerini hayata tatbik etmişti.
Shaw,kanatkâr olmasılye de şöhret almıştı.Sigara ve içki içmezdi.90 küsür senelik hayatında sürü ile aşk maceralarıda geçirmiş değildi.Yalnız meşhur sahne artisti ELLEN TERRY ye yazdığı mektuplar ve karısına olan sadakati meşhurdur.
Shaw,her hissini bir nükte ile ifade etmekten zevk alırdı.Fakat bazen nükte yapmak azmiyle,kendisine dost olanları kırdığı olurdu.Rivayetlere göre,bir gün güzel bir artist ona tuhaf bir teklifte bulunmuş ve <>demişti. Bunun üzerine Shaw da ona şu cevabı vermiştir.<<ÇOCUK BENİM VÜCUDUMU VE SİZİN ZEKÂNIZI TEVARÜS EDERSENE YAPARSINIZ?>>
Soytarılar,ekseriye dünyanın en ciddi insanlarıdır.Shaw da yüzünde gülümseyen bir maske olduğu halde en ciddi hakikatleri savurmaktan çekinmezdi.
1925 de Nobel Edebiyat Mükâfatını reddederken,mükafat olarak verilen 35.000 dolara ihtiyacı olmadıüını söylemişti.Nobel Mükâfatı hakkında<> demişti.
2.Dünya Harbi sırasında Hitler'in mağlub olacağına kuvvetle inanmıştı.Sulh sever Shaw,2.Dünya Harbinin patlak verebileceğine bir türlü inanmamıştı.Fakat Hitler,ancak deli bir siyaset adamına yakışacak şekilde hareket edince,Shaw,83 yıllık sulh severliğine veda ederek:<> demiştir.
94 yaşına kadar faal ve dolgun bir hayat süren Shawbir,iki ay evvel düşerek kasık kemiğini kırması yüzünden yatağa düşmüştü.Epeyi bir müddet hastanede yattıktan sonra,iyilşeceğine ihtimal verildiği bir sırada,31 ekim tarihinde komaya girmiş ve 2gün sonra hayata gözlerini yumuştu.
Ölümünden 6 sene evvel Shaw,şu sözleri söylemişti:
GEÇEN NESİLLERİN ŞEREFLE BANA VERDİKLERİ MEŞALEYİ ,BENDE AYNI ŞEKİLDE GELECEK NESİLLERE EMANET EDECEĞİM...
Shaw,bu sözünü aynen yerine getirmiştir.
YAZIYI DERLEYEN ARAŞTIRAN...............BETÜL UCA........‎04 ‎Kasım ‎2014......02:35:02

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rose-garden.niceboard.net
 
SOVYET RUSYA,PEYKLERİNİ NASIL İDARE EDİYOR?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gül Bahçesi :: Kültür & Sanat :: ÜLKELER TARİHİ-
Buraya geçin: