Londra’nın Dedektifi: Baker Street’te Sherlock Holmes Müzesi

Londra’da, takip ettiğim ve zevkine güvendiğim bir blogda görüp listeme eklediğim ve gidip çok eğlendiğim bir müzeyi anlatmak istiyorum. Kitaplardan, kitabın Hollywood versiyonunda Robert Downey Jr. ve Jude Law güzelliklerinin birleşmesinden, filmin güzel espri anlayışı gibi etkenlerden Sherlock Holmes’u çok severim. İşte anlatacağım bu müze, Londra’da Baker Street’te (221B Baker Street) bulunan Sherlock Holmes Müzesi…

Metrodan Baker Street istasyonunda inip dışarı çıktığınızda Sherlock Holmes heykelini karşınızda göreceksiniz. Heykelden sağa dönün. Sokağın köşesinden tekrar sağa dönüp ilerlediğinizde, caddenin solunda çekik gözlülerin büyük kısmını oluşturduğu bir sıra görürseniz doğru yerdesiniz.

Kapıda kıyafeti Victoria dönemine ait olan bir polis sizi karşılıyor ve bilet almanız konusunda uyarıda bulunuyor. Giriş 6£. Unutmadan kapıdaki şapka ve polisle fotoğraf çektirmek için bilet sırasını beklemenize gerek yok. Müzedeki detaylar ‘Zaman Tüneline Hoşgeldiniz’ çağrılı. Dekorasyon, kahramanın yaşadığı yüzyıldaki gibi yapılmış. Sherlock Holmes yaşamış bir kahraman olmamasına rağmen sizi bunun aksine inandıracak kadar gerçekçi bir hava hakim içeride. Kitaptaki kahramanların heykelleri müzede mevcut ve en güzeli ise fotoğraf çekmek serbest. Şömine başında dedektif ve yakın arkadaşı Dr. Watson ile sohbet ettiğinizi düşünüp kendi polisiye kısa filminizi çekebilirsiniz. Müzenin yanında anı satın alma dükkanı ve dedektifin ev sahibesi Bayan Hudson’ın restoranı bulunuyor. Ancak Hudson’ın restoranına pek rağbet yok. Biz de sadece vitrindeki detaylara takılıp önünde fotoğraf çektirdik.

Anı satın alma dükkanında pipodan şapkalara, büyüteçten dönemin telefonuna, kartvizitten içi altın dolu sandığa kadar bir sürü sizi eğlendirecek ve fotoğraflara fon olacak detaylar var…

Yüzyıl olarak ünlü dedektifimizin çağını yaşatmaya çalıştıklarını düşündüğüm internet sitesinde ‘Holmesian’ eşya bakımından en zengin mekan olduklarını söylüyorlar. Çok şaşılacak bir durum değil tabii bu İnsanlar burada da en az müzede olduğu kadar zaman geçiriyorlar… Ek bilgi olarak müzenin diğer yanında Beatles mağazası olduğunu belirteyim.

Diğer bir hoşuma giden detay metrodan çıkarken ilgili durak ve duvarlarda Sherlock Holmes silüeti olmasıydı. Böyle güzel detayları kendi şehrimizde de görmek istiyoruz… Kendi adıma eğlenceli ve şehrin havasına uygun çok tatlı bir ziyaretti. Londra gezinize ait ‘to do list’ için keyifli bir öneri.

Marylebone yolunu kesen Baker Sokağında yer alan Sherlock Holmes müzesi – ki Sherlock Holmes filmini izleyen ya da kitabını okuyan herkes onun evinin Baker sokağı üzerinde olduğunu bilir - sonraki uğrak yerimiz. Kitapta tam olarak bahsedilen yerde, Baker sokağı 221B’de yer alan müzenin, ünlü hayali dedektifin kitapta anlatılan yaşamını gözlerimizde canlandırabilmemiz için çok iyi dekore edildiğini görüyoruz. Guy Ritchie’nin yönettiği film çekimlerinde kullanılan evin bu ev olmadığı besbelli.

Sherlock Holmes müzesinin hemen yukarısında görkemli ve büyük bir park daha yer alıyor doğaseverler için; Regent’s Park. Biz bu parkı gezmek için vakit bulamıyoruz ancak sonraki günlerde daha merkezi konumda olan Hyde Park’a uğruyoruz. Green Park ve St. James Park’ın toplamının üç katı olan bu görülmeye değer mekanın onda birini bile ancak gezebildi