DEVRİM NAS

[img][/img]
Devrim Nas
Doğum Yeri : Balıkesir
Doğum Tarihi : 10 Ocak 1972
Eğitimi : Yüksek Lisans
Tiyatro Ti ve Tiyatro Pera kurucularından. Her iki tiyatronun prodüksiyonlarında oyuncu olarak yer almıştır. Aynı zamanda Pera Güzel Sanatlar Tiyatro Bölümünde eğitmenlik yapmaktadır. Uluslararası tiyatro festivallerine turneler yapmış ve pek çok workshopa katılmıştır.

DEVRİM NAS
RESİMLERİ
[img][/img]

Oynadığı Sinema Filmleri
Leoparın Kuyruğu 1998
Sis ve Gece, 2006, Sinan
Kabuslar Evi: Gece Gelen Arkadaşlar, 2006, Özgür
Mavi Gözlü Dev, 2007

Oynadığı Diziler
Bizim Aile, 1995, Kaya
Cafe Casablanca, 1996 (TRT)
Ruhsar, 1997, Konuk Oyuncu
İkinci Bahar, 1998, Murat
Delikanlı , 2000
Zeybek Ateşi, 2002, Komiser Levent
Melekler Adası, 2004, Hasan
Doktorlar, 2007, Arslan İbrahimoğlu(halen devam etmekte)
Ece, 2008, Ömer

DEVRİM NAS HAKKINDA ÇIKAN YAZILAR
Devrim Nas: Aktör değil sanki melek!

Siz onu ''Melekler Adası''nın yakışıklı aktörü olarak tanıyorsunuz ama aslında melek olan kendisi. Sakin, iyi huylu, kibar, sadık ve kadınlarda şefkat hissi uyandıracak kadar derin bakıyor. İlk aşkından son sevgilisine, hayatının tüm mahrem yanlarını Şencan Güleryüz'e anlatan Devrim Nas'ın tek bir falsosu bile yok. Sanki sırtında gizlediği kanatları var.
*ŞENCAN GÜLERYÜZ: Popüler kültürün dışında durmana rağmen Türkiye?nin en popüler dizilerinden birinde oynuyorsun. Popüler insanlarla beraber olmaktan mutlu musun?
*DEVRİM NAS: Başlangıçta tedirginlik vardı. Benim tedirginliğim de bir-iki bölümden sonra yok oldu. Nurgül?le "İkinci Bahar"ın setinden tanışıyorduk. Hande?yle burada tanıştık. Benim gördüğüm Hande?nin, anlatılan Hande ile pek alakası yok. Magazin basını çok da fazla sıkıştıramadı çünkü Yağmur Ajans?ın koruması altındayız. Basının sete girmesi konusunda bir bloke var.

*Ş.G: Efendi adamlara bu piyasada çok da yer yoktur denir. Sence de biraz fırlama mı olmak gerekiyor?

*D.N: Efendilik deyince Osman Yağmurdereli ile yaptığım ilk görüşme aklıma geldi. Senin disiplinin, kibarlığın ve efendiliğin benim için çok önemli demişti. Demek ki, bu tür değerler de aranmaya başlanmış bu sektörde.

*Ş.G: Özel hayatında neler yapıyorsun? Mesela şu anda şehir dışındayız. Burada mı yaşıyorsun?

*D.N: Kız arkadaşımın ailesi burada yaşıyor. Burası zaman zaman kaçabildiğimiz bir yer oldu. Çok iyi geliyor bu orman. Zamanımı arkadaş olarak da, sevgili olarak da paylaşabileceğim, iyi bir insan, fikri, duygusu zengin bir insanla geçiriyorum.

*Ş.G: Okulda öğretmenlik yapıyorsun. Öğrencilerinden sana aşık olan oldu mu? Böyle bir şey yaşadın mı?

*D.N: Herhalde öyle bir hayranlık olabilir onlarda. Ama o çok tatlı bir şey. Ama öyle somut bir şey olmadı. Allahtan olmadı. Ben biraz mesafeli davranıyorum. O mesafeyi koyuyorum. Galiba o işe yarıyor.

*Ş.G: Dünya da hayatını verebileceğin, uğrunda ölürüm dediğin biri var mı?
*D.N: Yaşamayı seviyorum. Ölümü çok aklıma getirmemeye çalışıyorum ama herhalde bir çocuk olur. Kendi çocuğu için insan gerçekten hayatını verebiliyor galiba. Bir kere genlerimizde olan bir şey bu. Neslin devam etmesi. Çocuğum için canımı veririm sözü gerçekten doğru bir söz.
*Ş.G: Sen kaç kere aşık oldun?


*D.N: Üç kere. Üç kere az mı?

*Ş.G: Bilmem. Kime göre az?

*D.N: Belki fazla bile. Dört. Çocukluk aşkım var bir de.

*Ş.G: Hiç unutamadığın var mı?

*D.N: Yer yer. Silip atamazsın ki. Bu ilk ve en yoğun birçok şeyi yeni yaşadığın ilişki, en fazla akılda kalan oluyor galiba. Birçok şeyi orada öğreniyorsun. Kötü de olsa iyi de olsa onu hatırlıyorsun. Mesela eski fotoğraflara bakmak zorunda kaldım, küçük farklı bir ısı oluyor. Ama bir yandan sen değilsin o. Sensin ama değilsin.

*Ş.G: Seksin genel olarak senin hayatında yeri ne peki?

*D.N: Çok önemli tabii. Çok özel bir şey. Çok uluorta olması, çok da masalara düşmesi hoş değil. Çünkü senin özelin. Bir günlük bir ilişki de olsa çok özel bir şey. İnsanın kendisini hem yok ettiği, hem var ettiği bir şey. Kendini kaybediyorsun, sonra tekrar benliğini kazanıyorsun. Ben seksi böyle hissediyorum. Benimki hiçbir zaman bedensel bir ihtiyacı gidermek olmadı. Birçok sözcükten, davranıştan daha ilişkiyi tanımlayıcı bir süreç. Bu modern çağda başka bir yerde duruyor. Cinsellik hayatımızın her anında olduğu için artık ben o yüzden sakınıyorum. Ben sevgilime dokunmayı seviyorum. Yurtdışında dolaşırken, birçok insanın bize tuhaf baktığını gördük. İnsanlar birbirlerine dokunmayı unutmuşlar. O dokunma gündelik hayatın içerisinde seksin devamı.

*Ş.G: Kendini çok kötü hissettiğinde, soluğu yanında aldığın bir kişi var mı?

*D.N: En yakınımdaki kız arkadaşım. O da yetmediğinde yakın arkadaşım. Yürümek falan daha iyi geliyor aslında. İstanbul o yüzden daha güzel. Kaybolabiliyorsun bu şehirde. O kaybolma duygusu hoşuma gidiyor. Şimdi çok göz önünde olunca, çok kaybolamıyorsun da, evine kapanıyorsun. Çiftçilik yapıyor baba tarafım. Oradan doğayı, toprağa dokunmayı öğrendim. Bazı insanlar vardır, şehirden çıkınca sudan çıkmış balığa dönerler, ben doğa içerisinde olmayı da biliyorum. Kendimi en rahat benim dilimi konuşmayan yerlerde, yurtdışında hissediyorum. Kendi hayatını da unutuyorsun o zaman.Türkiye içerisinde bir yere gitsen bile, tam bir kaçış olamıyor. Yurtdışı tam bir kaçış. Gündelik hayatındaki davranış biçiminden farklı davranmaya başlıyorsun. Müthiş bir özgürlük veriyor insana.

DEVRİM NAS(melekler adası)
DEVRİM NAS
Kategorilerim
Kategori yok
Arkadaşlarım

DEVRİM NAS
(melekler adası)
10/5/2008 ·


Melekler Adası'nın kusursuz yakışıklısı !

Aslında o televizyonda birçok iddialı yapımda karşımıza çıktı, ama Melekler Adası'ndaki rolü gereği sakal bırakınca birden bire ne kadar yakışıklı olduğunu keşfettik... Devrim Nas, eğitimi, karizması ve anlattıklarıyla, "Bu kadar da kusursuz olunmaz ki" dedirtecek türden bir adam.

Reyting rekorları kıran Melekler Adası dizisinin yakışıklı oyuncusu Devrim Nas, kendini, dizisini ve aşkını anlattı.

* Melekler Adası bir hayli iddialı gidiyor. Bu dizide siz gizemli bir karakteri canlandırıyorsunuz. Gerçek yaşamda da sizin hakkınızda bilmediğimiz çok şey var. Sizi tanıyabilir miyiz?
Mesleğim oyunculuk. Mimar Sinan Üniversitesi'nde tiyatro eğitimi aldım. Daha konservatuvardayken harçlığımı çıkarmak için TRT'de bir müzik programı sunmaya başladım. Okul bitince Tiyatro Ti'yi kurduk. Sonra diziler başladı. İlk çıkışım TRT'deki Casablanca dizisiyle oldu. Ardından Bizim Aile ve Delikanlı dizisinde rol aldım. İkinci Bahar'da Nurgül Yeşilçay'ın zengin sevgilisi rolündeydim. Bu dizide yer almak, ustalarla birlikte olmak benim için çok gurur vericiydi. 2000 yılında da Tiyatro Pera'yı kurduk. Osman Yağmurdereli ile Zeybek Ateşi dizisinde tanıştık ve diziden sonra başka bir projede çalışacağımızı biliyorduk.

* Uzun süredir televizyon ekranlarında olmanıza rağmen size çok aşina değiliz, sizce neden?
Çünkü daha önce oynadığım tüm dizilerde sakalsızdım. İlk defa bu dizi için sakal bıraktım. Oynadığım karakterin ruh hali için uygun bir görüntü bu.

* Melekler Adası teklifi nasıl geldi?
Osman Yağmurdereli beni aradığında Amerika'ya uçmak üzereydim. Koltuğumun altına senaryoyu tutuşturdular ve "Bunu Amerika'da iyice oku" dediler. Senaryoyu çok beğendim. Daha sonra mail yoluyla haberleştik ve gelir gelmez işe başladık. Nurgül'le daha önce de partnerdik. Hande Ataizi'nin oyunculuğunu zaten beğenirdim. Cem Özer'in de yeniden oyunculuk iddiasıyla aramızda olması proje için beni heyecanlandırdı. Oyunculuk yeteneğimi dış görünüşümdeki değişikliklerle ortaya koyabilme fırsatı bulduğum için seviniyorum.

* Dizideki isimler medyada epey konuşuldu, sette ilişkiler nasıl?
Bizi kapattılar Bursa'ya, orada kaynaşmamak mümkün değil. Sette dostluk ve arkadaşlıkla yürüyen bir ilişkimiz var. Set ekibimiz de inanılmaz profesyonel ve sıcak. Osman Ağabey de desteğini hiç eksik etmiyor. Her hafta diziyi seyretmek için Bursa'ya geliyor. Çekimleri yaptığımız Trilye Kasabası bence dünyanın en iyi zeytin yağlarının üretildiği yer. Meraklısı olanlar mutlaka gitsin.

* Nurgül Yeşilçay ve Hande Ataizi arasında her an bir patlama yaşanabilir dedikoduları sıkça duyuluyor. Öyle mi?
Söylenenlerle hiç ilgisi yok, biraz önce söylediklerim geçerli. Bence bazı şeyler abartılıyor ve yanlış algılanıyor.

* Senaryo gereği dizide tanımadığınız bir kadınla evlendiniz, gerçek hayatta da bu kadar çabuk güvenir misiniz?
Yok öyle çabuk açılamam. Aslında Hasan da çok açılmadan evlendi. Belki ben de o şartlarda olmuş olsaydım, yapabilirim demiyorum ama anlayabilirdim. Anlayamasaydım oynayamazdım zaten.

* Popülerliği sevdiniz mi?
Kim sevmez, beğenilmek ilgi görmek herkes için güzel bir şey ama bunu çok yüzgöz yapmamak lazım. Kendi hayatını sürdürürken seni destekleyen insanları da geri çevirmemek gerekiyor.

* Bundan sonra ne istiyorsunuz?
Benzer olmayanı tercih edeceğim. Özellikle tipimle çok değişebiliyorum, bu benim doğal hünerim. Bunu değerlendirmek istiyorum. Bir de sinema filmi olursa müthiş olur tabii ki.

* Peki hayatınızda biri var mı?
Evet çok güzel bir ilişkim var. Hayatımın temel taşlarından biri. O da oyunlar yazıp çiziyor. Beni destekler, iyi bir kafası var.

* Ne kadar zamandır birliktesiniz?
Altı yıldır sürüyor ilişkimiz ama yeni yeni anlıyoruz birbirimizi. Sürekli birbirini tanımaya çalışmak ilişkiyi taze tutuyor. Bu ikimizin de hoşuna gidiyor.

* Altı yıl bir ilişki için uzun bir zaman. İlişkinin çıkmazlarını nasıl çözüyorsunuz?
Empati sihirli sözcük. Uzun sözcükler yerine sımsıkı sarılmak daha anlamlı. "Aslında sorun yok" demeyi bu yolla anlatabilmek önemli.