Gül Bahçesi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


(¯`•._.•♥♥ROSE GARDEN♥♥•._.•´¯)
 
AnasayfaPortalliLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Felsefe

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Beyaz Melek
Administrator
Beyaz Melek


Mesaj Sayısı : 3485
Yaş : 57
Kayıt tarihi : 23/11/07

Felsefe Empty
MesajKonu: Felsefe   Felsefe Icon_minitimeSalı Haz. 28, 2011 12:38 pm

Felsefe veya düşünbilim, sözcük kökeni olarak Yunanca seviyorum, peşinden koşuyorum, arıyorum anlamına gelen "phileo" ve bilgi, bilgelik anlamına gelen "sophia" sözcüklerinden türeyen terimin işaret ettiği entelektüel faaliyet ve disiplin. "phileo"=sevgi "sophia"=bilgi veya bilmek kelimelerinden türemiştir. Philosophia=bilgelik arayışı, bilgiyi sevmek, araştırmak ve peşinde koşmak anlamlarına gelmektedir. "Filozof" da bilgeliğe ulaşmaya çalışan kişidir.
Buna göre, felsefe Yunanlar için, ‘bilgelik sevgisi’ ya da ‘hikmet arayışı’ anlamına gelmiştir. Başlangıçtaki bu özgün anlama göre, her türden bilimsel araştırmacıya "filozof" adı verilmiştir.
Felsefe; varlık, bilgi, gerçek, adalet, güzellik, doğruluk, akıl ve dil gibi konularla ilgili genel ve temel sorunlarla ilgili yapılan çalışmalardır.[1][2] Felsefe "düşünce bilimi" olarak da bilinir.
Filozof sözcüğü philos (sevgi) ve sophia (bilgelik) sözcüklerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Yani bilgeliği seven kişi anlamındadır. Filozoflar, genel anlamda varoluşu, süreçleri ve işleyişi (doğa, sosyal yaşam, matematik vs.) açıklamak için düşünen, bu düşünme eyleminden mantıksal yeni (farklı) sonuçlara varan ve bu sonuçları ifade etmek için yeni tanımlar ve yeni bilgi üreten kişidir. Filozoflar hayata yeni sözler, cümleler ve bilgiler koyarak insan yaşamında önemli bir yer edinmişlerdir. Öğüt verici bilgileri ile insanların hayatlarında daha kolay bir yaşam için uğraş vermişlerdir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rose-garden.niceboard.net
Beyaz Melek
Administrator
Beyaz Melek


Mesaj Sayısı : 3485
Yaş : 57
Kayıt tarihi : 23/11/07

Felsefe Empty
MesajKonu: Geri: Felsefe   Felsefe Icon_minitimeSalı Haz. 28, 2011 12:46 pm

Felsefe 2yyxlaa
Felsefenin konuları
*********************
Filozoflar genellikle varoluş veya varlık, ahlak veya iyilik, bilgi, gerçek ve güzellik konularıyla ilgilenmişlerdir. Felsefe tarihine göre birçok filozof dini inançlara veya bilime de eğilmiştir. Filozoflar genellikle bilimin dışında kalan bu kavramlarla ilgili kritik sorular sorarlar. Felsefe nedir sorusunun cevabının aranması da bir felsefi uğraştır. Filozoflar genellikle şu soruların cevaplarını ararlar:
Gerçek nedir? Bir ifadeyi nasıl veya niye doğru veya yanlış olarak tanımlarız? Nasıl karar veririz?
Bilgi mümkün müdür? Bildiğimizi nasıl biliriz? Doğru bilginin kökeni ve sınırları?
Ahlaken doğru veya yanlış hareketler (veya değerler, veya kurumlar) arasında bir fark var mıdır? Hangi hareketler doğrudur, hangileri yanlıştır? Değerler mutlak mı, izafi midir? Yani nasıl yaşamak gerekir? Ahlakın kaynağı nedir?
Gerçeklik nedir ve neler gerçek olarak nitelendirilebilir? Gerçek olan şeylerin doğası nedir? * Bazı şeyler algımızdan bağımsız olarak var olabilir mi? Zaman ve mekânın doğası nedir? Düşünme ve düşüncenin doğası nedir? Birey olmak ne demektir?
Güzel nedir? Güzel şeylerin farkı nedir? Sanat nedir? ("L.N. Tolstoy - Sanat Nedir?" adlı kitap)
Estetik izafi midir? Belirli sınırları var mıdır?
Din kavramının kökeni nedir? Tanrı insanların korkularından kaynaklanan bir varsayım mıdır? Tanrı var mıdır?
Varlık, zaman ve mekân arasında ne tür bir bağ vardır? Esasen bu kavramlar arasında herhangi bir bağ var mıdır?
Antik Yunan felsefesinde, yukarıdaki sorulardan ilk beşi sırasıyla, analitik veya mantıksal, epistemoloji, etik, metafizik ve estetik olarak adlandırılırdı. Bunların dışında da konular vardı ve bu tanımlamaları ilk kez kullanan Aristoteles aynı zamanda politika, modern fizik, jeoloji, biyoloji, meteoroloji ve astronomi'yi de felsefenin konuları arasına almıştır. Galileo'ya göre ise bilimler ve sanatların genel adı felsefedir. Yunanlar Sokrates'in etkisiyle bir Analiz geleneği geliştirmişler ve konuyu daha iyi anlamak için parçalarına ayırmışlardır. Bu yöntem günümüzde bilimde ve sanatta kullanılmaktadır.
Diğer gelenekler bu tip tanımlar kullanmamış veya aynı temaları ön plana çıkartmamıştır. Hint felsefesi Batı felsefesi ile benzerlikler taşısa da, binlerce yıldır felsefe ile ilgilenmiş olsalarda Japonca, Korece ve Çince'de felsefe kelimesi 19.yy'a kadar var olmamıştır. Özellikle Çinli filozofların Yunanlara göre farklı bir sınıflandırması vardı. Tanımlamaları da genel özelliklere değil çoğunlukla metaforikti ve aynı anda birkaç konuya ilintiliydi [1]. Ancak batı felsefesinde de konular arasında kesin sınırlar yoktur ve 19.yy'a kadar batı filozoflarının çalışamalarında konusal bir ayrım yapılmamıştır. Örnek olarak, Aristoteles'in çalışmalarının kendi başına bir anlamı yoktu. Peripatetikçilerin yaptığı da, Aristoteles'in çalışmaları ve konuları arasında bağlantılar kurup, genel yargılara ulaşmaktı. Gerçek felsefe Rönesans sonrası Alman İdealizmi sonrasında doruk noktasına ulaşmıştır.
Amaçları
***************

Felsefi düşünce insanın evreni içinde kendi varlığını merak etmesiyle ve bu konuda sorular sormasıyla başlar. Felsefe için merak etmek ve soru sormak yeterli değildir. Sorulara sistemli bir açıklama getirmek de önemlidir. Aynı zamanda getirilecek olan açıklamanın sistemli veya sistemsiz olması gerektiği de felsefenin bir sorusudur. Felsefi düşünüş sıradan düşünüşten tamamen farklıdır. Onun ayırt edici özelliği kavramsal ve/veya soyut olma çabasıdır. Felsefi düşüncenin yöntemleri insana hemen her konuda akıl yürütebilmesi için gerekli temelleri sağlar. Felsefe eleştirel bir düşünüş biçimidir. Felsefi düşünce önceden kazanılmış bilgiler üzerine bir düşüncedir. Temel yöntemdir. Bunun üzerine sorgulama açıklama inşa edilir.
Felsefe diğer disiplenlerden sorgulama yöntemiyle ayrılır. Filozoflar, ilginç, harika veya şaşırtıcı buldukları bir konudaki şüpheleriyle ilgili anlaşılır örnekler verebilmek için, genellikle sorularını problemler veya bilmeceler olarak çerçevelendirirler. Bu sorular genellikle bir inanca ait varsayımlarla veya insanların karar vermek için kullandıkları yöntemlerle ilgilidir.
Filozoflar problemleri mantıksal bir şekilde ortaya koyarlar. Tarihsel olarak geleneksel mantığın kıyaslarını, Frege ve Russell'dan itibaren de sembolik mantık kullanır ve daha sonra kritik okuma ve fikir yürütmelerle bir sonuca doğru ilerlerler. Sokrat gibi, tartışmayla, veya diğerlerinin ileri sürdükleri fikirlere cevap vererek, veya dikkatli kişisel düşünmeyle cevap ararlar. Filozoflar bu yöntemlerin birbirine göre üstünlükleirini tartışa gelmişler, örneğin felsefi "çözümlerin" nesnel, kesin yani gerçeklik hakkında bilgi veren mi; yoksa konuştuğumuz dilin mantığına açıklık kazandıran veya hatta kişisel terapi mi olduğunu sorgulamışlardır.
Dil filozofun en önemli aracıdır. Analitik felsefede felsefi yöntemle ilgili tartışmalar felsefe ve dille ilgiliydi. Kıta Avrupa'sı felsefesinde de benzer kaygılar vardır. Meta-felsefe, yani felsefenin felsefesi, felsefi problemlerin, felsefi çözümlerin ve problemden çözüme gidişteki yöntemlerin doğasını araştırır. Bu tartışmalar aynı zamanda dil ve yorum üzerine yapılan tartışmalarla da ilgilidir.Yani felsefe düşünce ve mantık bilimi olup her şey hakkında birçok şey bilme sanatıdır.
Felsefe gelenekleri
********************

Bir çok toplum felsefî sorunları araştırmış ve bir felsefe geleneği yaratmıştır. Avrupa-Amerikan akademik çevrelerinde "felsefe" terimi genellikle sadece Batı Avrupa medeniyetinin oluşturduğu felsefe geleneği olan Batı Felsefesi yerine kullanılır. Bunun coğrafi olarak karşısında yer alan Doğu Felsefesi çok farklı bir yapıya sahiptir.
Doğu ve Orta Doğu felsefe gelenekleri Batı filozoflarını etkilemişlerdir. Rus, Yahudi, İslam ve yakın zamanda Latin Amerika felsefe gelenekleri Batı felsefesine katkı sağlamış ve ondan ayrı olarak varlıklarını sürdürmüşlerdir.
Felsefenin disiplinleri (konu veya kategori felsefede disiplin ismini alır)
****************************

Epistemoloji
Estetik
Etik
Hukuk Felsefesi
Metafizik
Ontoloji
Siyaset Felsefesi
Teoloji
Insan
Zaman
Felsefe akımları

Bilinemezcilik
Diyalektik (Eytişimselcilik)
Pragmatizm (Faydacılık, Yararcılık)
Hedonizm (Hazcılık)
Hermenötik
İdealizm
Materyalizm (Maddecilik)
Modernizm
Oluşturmacılık
Postmodernizm
Pozitivizm (Olguculuk)
Fenomenoloji (Görüngübilim)
Varoluşçuluk
Yapısalcılık
yaratılışçılık
Yeni yaradılışçılık
Kelimenin diğer kullanımları
************************

Bir bilim dalı veya bir bilim disiplini olmamasına rağmen "düşün" ve "bilim" sözcüklerinin birleştirilmesiyle Türkçeleştirilmeye çalışılmış olan "felsefe" sözcüğünün birinci anlamı dışındaki anlamlarıyla ilgili olarak aşağıdakiler gösterilebilir:
Bir filozofun, bir felsefe okulunun, bir çağın öğretisi anlamında da kullanılır. Ör: Aristo felsefesi
Bir bilimin veya bilgi alanının temelini oluşturan ilkeler bütünü anlamında kullanılır. Ör: Matematik felsefesi
Bir trajediye felsefi yaklaşmak, duygusal reaksiyonlar yerine, entelektüel bir mesafeden bakmak anlamına gelebilir. Bu tanım Sokrates'la ilgili bir örnekten kaynaklanmaktadır. Sokrat baldıran zehrini içmeden önce sakin bir şekilde takipcileriyle ruhun doğasını tartışmıştır.
Halk arasındaki kullanımıyla felsefe edinilmiş bilgi, veya bir insanın hayat görüşü veya bir şeye erişmenin arkasındaki yöntem veya prensipler olarak da kullanılmaktadır. Buna aynı zamanda dünya görüşü de denilir.
Bir konuda soyut düşünmek anlamına gelir. Ör: "Uzun felsefelerden sonra Mediha'yı benden çok sevdiğini anlatıyor." H.E. Adıvar
Dipnotlar
**********
^ Jenny Teichmann and Katherine C. Evans, Philosophy: A Beginner's Guide (Blackwell Publishing, 1999), p. 1: "Philosophy is a study of problems which are ultimate, abstract and very general. These problems are concerned with the nature of existence, knowledge, morality, reason and human purpose."
^ A.C. Grayling, Philosophy 1: A Guide through the Subject (Oxford University Press, 1998), p. 1: "The aim of philosophical inquiry is to gain insight into questions about knowledge, truth, reason, reality, meaning, mind, and value."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rose-garden.niceboard.net
Beyaz Melek
Administrator
Beyaz Melek


Mesaj Sayısı : 3485
Yaş : 57
Kayıt tarihi : 23/11/07

Felsefe Empty
MesajKonu: Geri: Felsefe   Felsefe Icon_minitimeÇarş. Şub. 18, 2015 4:39 pm

AKILLI BİR İNSAN MISINIZ?
*********************
JAMES F. BENDER*** YOUR LİFE***AMERİKA
**************************************
Dünyanın en akıllı erkekleri ile kadınlarının birçoğu,yüksek tahsilli olmamalarına rağmen,hayatta muvaffak olurlar ve zekaları sayesinde kendilerinden daha tahsilli olanları matederler.Akıllı olmak,ırsi olabildiği gibi,aynı zamanda insanın,hayattaki tercübelerinden istifade etmesinin tabii bir neticesidir.Her halde sizde akıllı olup olmadığınızı bilmek isterdiniz.Bunu kendi kendinize bilemiyeceğiniz gibi,arkadaşlarınızın kanaatine kanmanız da doğru değildir.
Aşağıdaki sualleri cevaplandırmak,akıllı bir insan olup olmadığınızı tayin etmenize yardım edebilir.
PUANLARINIZIN YEKÛMU...120 VEYA DAHA FAZLAYSA SON DERECE AKILLI BBİR İNSAN OLDUĞUNUZA EMİN OLABİLRİSİNİZ.
PUANLARINIZ 80-120 ARASINDAYSA VASAT DERECEDE AKILLSINIZ.
PUANLARINIZIN YEKUNU 80 DEN AZSA,HAYATTA GÖZLERİNİZİ DÖRT AÇMANIZ GEREKTİĞİNİ ANLAYIN. EVET...E...............HAYIR...H
Hakkınızda dedikodu yapıldığını duyarsanız,allak bullak olur musunuz?......................................................................E..0..H..10
Hasis olmamakla beraber,muktasit misiniz?...............E.. 10..H..0
Muntazam uyku uymanın usulünü biliyormusunuz?.E..10..H..0
Bünyenize yarıyan gıdalar yemeğe dikkat ediyormusunuz?.E..10..H.0
Hayata nikbin bir gözle bakıyor musunuz?...............E..10..H..0
Şöhret peşinde koşmaktan çekiniyor musunuz?..E..10..H..0
Okumak ve arkadaşlık gşbş basşt şeylerden zevk alır mısnız?.E:10.H:0
İstediğiniz olmayınca üzüntü buhranları geçirir misiniz?...E.0..H...10
İnsanın başkalarına yardım etmeden mesut olabileceğine inanıyor musunuz?...E:0..H..10
Sadık bir arkadaş olarak şöhret kazandın mı?....E...10...H..0
Sır tutmasını bilirmisiniz.?....E...10..H..0
Kuruntu ve üzüntülerinizi kontrol etmeğiöğrendiniz mi?..E..10..H..0
Hoşlandığınız bir meşguliyetiniz var mı?..E..10...H..0
Tanıdıklarınız,her hangi bir mesela hakkında fikrinizi almak için,size gelirler mi?Evet...10...Hayır...0
Görünüşe ianamayanlardan mısınız?..Evet..10...Hayır..0
DERLEYEN VE ARAŞTIRAN.....BETÜL UCA...‎04 ‎Kasım ‎2014.....20:03:29


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rose-garden.niceboard.net
Beyaz Melek
Administrator
Beyaz Melek


Mesaj Sayısı : 3485
Yaş : 57
Kayıt tarihi : 23/11/07

Felsefe Empty
MesajKonu: Geri: Felsefe   Felsefe Icon_minitimeÇarş. Şub. 18, 2015 4:48 pm

İHTİYARLAMAMAK ELİNİZDEDİR!
*********************************
BU MAKALEDE,TERCÜBELİ BİR DOKTOR,İHTİYARLIĞI MÜMKÜN MERTEBE GECİKTİRMEK İÇİN,FAYDALI TAVSİYELERDE BULUNMAKTADIR.
MAX JACOBSON---TOMORROW AMERİKA
40 yaşından gençseniz,<>diyerek bu öakaleyi okumadan geçmeniz büyük bir ihtimal dahilindedir.İhtiyarlama meselesine karşı bu durumu takınıyorsanızi,kendi kendinizi aldatıyorsunuzdur demektir.Yaşlanmanın önüne geçilemiyeeğini kabul etmezseniz,hayatınızın bu devresine gelince,karşılaşacağınız güçlükler,daha şiddetli bir alacaktır.Hele 40 ını geçtiyseniz,hayatınızın geri kalan kısmındanasıl hareket etmenizin gerektiğini bilmeniz,sizin için çok faydalı olabilir.
Fennin,insan ömrünü bir dereceye kadar uzatabildiği bu devirde;bunamak işe yaramaz hale gelmek veya parasız kalmak korkuları kat kataartmıştır.Maamaif yaşlılık hakkında yüzlerice kitap yazıldığı halde,yaşlılığı nasıl karşılamanın gerekytiği bir türlü izah edilememiştir.
Yaşlanmağa,ihtiyarlamak yerine yaşınızın ilerlemesi gözüyle bakarsanız geçen yıllar karşısında duyduğunuz korku kısmen azalır.
İlk evvelâ,ancak ihtiyarlığa has hastalıklara yakalandığımız zaman ihtiyarlığımızı idrak etmemiz faydalı olur.
Yaşlılıkta başgösteren hastalıkların çoğu;atardamarların sertleşmesi,kalp hastalığı,kanser,prostat rahatsızlığı ve bunaklıkta olduğu gibi vücut dokularının bozulmasının mahsulüdür.Yaş ilerledikçe vücuttaki hücreler hayatiyetlerini,gokular elâstiliyetlerini kaybeder ve yağlanmağa yüz tutarlar.
Meselâ,damarların sklerozu,damarların elâstikiyetli duvarlarının yağlanmasından ileri gelir.Yağların hazmından,herhangi bir aksaklık,karaciğerin iyi çalışmadığına delalet eder.Şekeri,yağı ve proteini hazmeden karaciğer,bunların doku haline gelmesine yardım eder.Bu organımız aynı zamanda yağ,protein ve glikojenler için bir depo vazifesini de görür.Bu yüzden karaciğerin vazifesini yapmaması,vücutta yeni dokuların meysana gelememesi ve vücudun depolarından birinden mahrum kalması gibi neticeler verir.
Fen,karaciğeri desteklemek için aşağıdaki çareyi bulmuştur:
Amino asitlerin karaciğere,yağları hazmetmesi içinve kendi hücrelerini beslemesi için yardımettiği bilindiğinden,bu amino asitlerin en mühümi olan methionine enjekisyonları hazırlanmıştı.Muhtelif tercübeler,hastalıklı karaciğer hücrelerinin,methionine enjeksiyonları sayesinde,eski hallerini kazandıklarını göstermiştir.
Hastalarımdan biri olan BAY BAUR 70,KARISI İSE 67 yaşlarındaydı.Birkaç sene evvel faal bir hayat süren bu iki çift çalışkan çiftç,,son zamanlarda aşırı yorgunluktan şikayet etmeğe başlamışlardı.İki hafta süren birvitamin ve amino asit tedavisinden sonra;karı,koca eski kuvvetlerinin avdeet ettiğini hissettiler.Çok geçmeden tekrar çiftçiliğe başladılar.Bu sayede boş bir ihtyarlık hayatı sürecek yerde,cemiyetin faydalı birer ferdi mevkiine tekrar yükselmesini bildiler.
Bauer'leirn tedavisi,mucizevi bir hadise değildir.İhtiyarlamağı ,stemeyen her hangi bir kimse,alellâde bir doktorun yardımıyle,Bauer'ler gibi gençleşebilir.
Vücudun ihtiyarlamasına,bu nevi hastalıkların yanında,ruhi âmillerde sebep olur.Yaşı ilerlemiş kimselerin çökmesinin başlıca sebebi,bunların,gençler tarafından ihtiyar muammelesi görmeleri ve hayatın türlü zevk ve gailerinden uzak tutulmalarıdır.
Meşhur Pavlov enstitüsünde yapılan bazı tercübeler çok aakavericidir.Normal bir hayat süren bazı köpekler,hemcinslerinden ayrılmış ve ayrı bölümlerde beslenmiştir.Tercit edilen bu köpeklerin çok geçmeden bulundukları ve ekseriye zamanından evvel öldükleri müşahade edilmiştir.Otopsi neticesinde ölümlerinin arterioskleroz'a benzer bir damar hasytalığından ileri geldiği anlaşılmıştır.İhtiyarlara ârıza olan bazı hastalıkların aynı sebeplerden dolayı başgösterdiklerine inanmak için kafi derecede sebep vardır.<>diyebilirsiniz.
Büyükannenin artık ailesinin üzerinde hiçbir tesiri olmadığını hissetmesi,ufak bir maaşla iktifa eden mütekait büyükbabanın,hayatta yapılacak işi kalmadığıı zannetmesi gibi sebepler,sevdiğimiz büyüklerimizin bir an evvel ölmeleirne sebep olur.
Birçok ihtiyarların hiddet buhranları,çocukça hareketleri ve unutkanlıkları,gençlerin nazarı dikkatini celbetmek için başvurdukları acıklı hileler olabilir.Devamlı kuruntu ve üzüntü de yaşı ilerlemiş kimselerde,arterioskleroz,yorgunluk vehazımsızlık gibi illetlerin baş göstermesine sebep olabilir.
Son yıllarda yaşı ilerlemiş kimselerden istifade etmek yolunda kuvvetli bir cereyan vardır.
Yaşlı olmanın,bunak ve kabiliyetsiz olmak manasına geldiği hakkında beslenen kanaat pek yanlıştır.Fikir ve kültür sahasındaki ilerlemelerin birçoğu,40 ını geçmiş kimseler tarafından başarılmıştır.Eflâtun,Einstein veBaruch gibi dahiler,bu iddianın pek boş olmadığının birer delilidir.
İhtiyarlığa karşı mücadelede başrolü oynamak,esas itibariyle yaşı geçkin kimselere düşmektedir.Bu gibi kimselerin,haklarını tanıtmak için girişecekleri mücadele,onları yoracak yerde büsbütün kuvvetlendirecektir.
Fen,ihtiyarlık alâmetlerinin ortadan kaldırılmasına yardım etmektir.Şhtiyarlık ruhu ile mücadele ise insanın kendi elindedir.
Yaşı ilerlemiş kimselere bu hususta yardım etmek için,insanlığın geri kalan kısmına da muhtelif vazifeler düşmektedir.
1.İlk evvela,yaşlılara değer vermek,gençlerin zihinlerinde yer etmelidir.Bu değerlendirme,yaşlıların da aile hayatında rol oynamalarını mümkün kılacaktır.
2.REsmi vehususi müesseslerde yaş tahdidi kaldırılmalıdır.Arzu edilmedikçe veya sıhhi sebepler var olmadığı müddetçe,hiç kimse 65 ,nden evvel tekaüt edilmemelidir.Her hangi bir müessesde yaşlıların tercübesinin istifadeli olabileceği birçok vazifeler vardır.Busayede,yaşlanmakta olan memurlar,vazifelerinden emin olabilecekler ve ruhi yorgunluk ile üzüntü illetlerinden kurcalacaklardır.
3.Geri bölgelere,bunları tercübeleri ile ihya edebilecek yaşları ilerlemiş öğretmenlerin,makinistlerin,ve türlü meslek mensuplarının gönderilmesi,son derece faydalı olurdu.Yaşı ilerlemiş kimselerde,yaratacılık ve maceraperestlik hislerinin uyandırlması,bunların ihtiyarlamasını bir hayli geciktirebilir.
İhtiyarlılık meselesini halletmek istiyorsak;hükümet,fen ve insanlığın elele vermesini sağlamalıyız.
ARAŞTIRMACI:...................BETÜL UCA............‎07.‎11.‎2014............19:10:50


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rose-garden.niceboard.net
Beyaz Melek
Administrator
Beyaz Melek


Mesaj Sayısı : 3485
Yaş : 57
Kayıt tarihi : 23/11/07

Felsefe Empty
MesajKonu: Geri: Felsefe   Felsefe Icon_minitimeÇarş. Şub. 18, 2015 4:49 pm

ÖZLÜ SÖZ:
BAZI KİMSELER,YANAN BİR AĞACIN,YARATILIRKEN KENDİSİNE KATILAN BÜTÜN RENKLERİ İADE ETTİĞİNE İNANANIRLAR.
DOLAYISIYLE YANAN AĞACIN ALEVLERİ ARASINDA,FECRİN KIRMIZISINI,ŞAFAĞIN PEMBESİ,MEHTABIN GÜMÜŞ RENGİNİ,YILDIZLARIN PARLAKLIĞINI GÖRDÜKLERİ SANIRLAR.AYNI ŞEY İNSANLAR İÇİNDE VARİTTİR.HEYECANLI ANLARIMIZDA,KALBİMİZE KATTIĞIMIZ VE KARAKTERİMİZİN EBEDİ BİR PARÇASI HALİNE GETİRDİĞİMİZ BÜTÜN HİSLER MEYDANA ÇIKAR.
......................FULTON J. SHEEN................
SUAL YAĞMURU:
10 . Osmanlı patişahı kimdir?...Kanuni Sultan Süleyman
Horn burnu nerededir?...........Güney Amerikanın en güney ucunda.
Aslan Yürekli Richard,hangi Harçlı seferine iştirak etmişti?...3.haçlı
Midilli adası hangi memlekettedir?...Yunanistan
Musevilerin mukaddes kitabının adı nedir?...Tevrat
Bu 4 isim isimden hangisi bu guruba mensup değildir?edward jenner,robert koch,artur rubinstein,l0uis pasteur?...artur rubiestein (diğerleri tıp sahasındaki önemli keşifleriyle şöhret kazanan ilimadamlarıdır.
Arıların kaç kanadı vardır?...4
Garajda veya evde yağlı bezleri ortada bırakmak neden tehlikelidir?...Tutuşmalarına yetecek derecede ısı intişar ettiklerinden.
Benares,hangi memleketin mukaddes şehridir?...Hindistan
Bir alıt geninin kaç açıs vardır?.....6
Türkiyenin en yüksek dağı hangisidir?....Ağrı dağı
Aşağıdaki şehirlerin Türkçe adı nedir?a)wienb)firenzec)münchen...a...viyana..b..fioransa..c..münih
25 kuruştakaç tane 10 vardır?....100tane
Şair nedim kaçıncı asırda yaşamıştır?..18.asırda
Arkaya doğru uçabilen yegane kara kuşu hangisisdir?..Arı kuşu
Kristof kolomb.Amerika kıtasına ayak basmış mıdır?..Hayır
Kurt tarafından büyütülen 2 çocuğun adı nedir?..Romülüs ve Remüs
Nobel Edebiyat Mükafatını kazanan birer nırveçli,isviçreli,italyan ve amerikalı kadın ismisayın?...Sigrit undset..selma lagerlöf..g.deledda ve pearl buck
Yiyeceklerde bulunana hangi 2 madde,dişlerimizin yapısına tesir eder?...Kalsiyum ve fosfor
ARAŞTIRMACI...BETÜL UCA..‎08 ‎Kasım ‎2014.......00:21:09
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rose-garden.niceboard.net
Beyaz Melek
Administrator
Beyaz Melek


Mesaj Sayısı : 3485
Yaş : 57
Kayıt tarihi : 23/11/07

Felsefe Empty
MesajKonu: Geri: Felsefe   Felsefe Icon_minitimeÇarş. Şub. 18, 2015 5:00 pm

ÖZLÜ SÖZ:
BAZI KİMSELER,YANAN BİR AĞACIN,YARATILIRKEN KENDİSİNE KATILAN BÜTÜN RENKLERİ İADE ETTİĞİNE İNANANIRLAR.
DOLAYISIYLE YANAN AĞACIN ALEVLERİ ARASINDA,FECRİN KIRMIZISINI,ŞAFAĞIN PEMBESİ,MEHTABIN GÜMÜŞ RENGİNİ,YILDIZLARIN PARLAKLIĞINI GÖRDÜKLERİ SANIRLAR.AYNI ŞEY İNSANLAR İÇİNDE VARİTTİR.HEYECANLI ANLARIMIZDA,KALBİMİZE KATTIĞIMIZ VE KARAKTERİMİZİN EBEDİ BİR PARÇASI HALİNE GETİRDİĞİMİZ BÜTÜN HİSLER MEYDANA ÇIKAR.
......................FULTON J. SHEEN................
SUAL YAĞMURU:
10 . Osmanlı patişahı kimdir?...Kanuni Sultan Süleyman
Horn burnu nerededir?...........Güney Amerikanın en güney ucunda.
Aslan Yürekli Richard,hangi Harçlı seferine iştirak etmişti?...3.haçlı
Midilli adası hangi memlekettedir?...Yunanistan
Musevilerin mukaddes kitabının adı nedir?...Tevrat
Bu 4 isim isimden hangisi bu guruba mensup değildir?edward jenner,robert koch,artur rubinstein,l0uis pasteur?...artur rubiestein (diğerleri tıp sahasındaki önemli keşifleriyle şöhret kazanan ilimadamlarıdır.
Arıların kaç kanadı vardır?...4
Garajda veya evde yağlı bezleri ortada bırakmak neden tehlikelidir?...Tutuşmalarına yetecek derecede ısı intişar ettiklerinden.
Benares,hangi memleketin mukaddes şehridir?...Hindistan
Bir alıt geninin kaç açıs vardır?.....6
Türkiyenin en yüksek dağı hangisidir?....Ağrı dağı
Aşağıdaki şehirlerin Türkçe adı nedir?a)wienb)firenzec)münchen...a...viyana..b..fioransa..c..münih
25 kuruştakaç tane 10 vardır?....100tane
Şair nedim kaçıncı asırda yaşamıştır?..18.asırda
Arkaya doğru uçabilen yegane kara kuşu hangisisdir?..Arı kuşu
Kristof kolomb.Amerika kıtasına ayak basmış mıdır?..Hayır
Kurt tarafından büyütülen 2 çocuğun adı nedir?..Romülüs ve Remüs
Nobel Edebiyat Mükafatını kazanan birer nırveçli,isviçreli,italyan ve amerikalı kadın ismisayın?...Sigrit undset..selma lagerlöf..g.deledda ve pearl buck
Yiyeceklerde bulunana hangi 2 madde,dişlerimizin yapısına tesir eder?...Kalsiyum ve fosfor
ARAŞTIRMACI...BETÜL UCA..‎08 ‎Kasım ‎2014.......00:21:09
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rose-garden.niceboard.net
Beyaz Melek
Administrator
Beyaz Melek


Mesaj Sayısı : 3485
Yaş : 57
Kayıt tarihi : 23/11/07

Felsefe Empty
MesajKonu: Geri: Felsefe   Felsefe Icon_minitimeÇarş. Şub. 18, 2015 5:01 pm

GEVEZELİK İNSANI NİÇİN GÖZDEN DÜŞÜRÜR?
LOUİSE BRUNER,YOUR LİFE AMERİKA
Fazla konuşmak insanın gözden düşmesi için en emi yoldur.Ekseriye söyliyecek laf bulamıyanların hayatta muvaffak olma ihtimalleri,manasız konuşanlara nazaran daha kuvvetlidir.
Fazla konuşmağa meyli olan kadınların birçoğu,filân topla,komşularının,ziyaretlerini neden çağrılmadıklarını,komşuların,ziyaretlerini neden iade etmediklerini veya çalışıyorlarsa,kendilerinden sonra müessesye intisap eden başkalarının daha çabuk terfi ettiklerini merak ederler.Çok defa muvaffakiyetsizliklerinin çirikin olduklarından iyi giyinmediklerinden ileri geldiğini sanırlar.Bu vaziyeti önleyecek tek çare,dillerini kontrol altına almalarıdır.
Tanıdıklarımdan bir hâkim,sözlerinin,riyaset ettiği mahkemeye düşen suçlulara neden tesir etmediğini bir türlü anlayamamaktaydı.Halbu ki bunun cevabı gayet basittir.Fazla konuşması,muhataplarının zihnini aşşak bullak etmektedir.
Hepimiz bu gibi erkeklerle kadınlar tanırız.Ben bu yüzden,fevkalade dondurma satan bir dükkandan alıverişi kestim.Zira dükkanın sahibi o kadar çok konuşuyordu ki,paketimi bir çeyrek saatten evvel saramıyordu.
Tanıdığım en cömert ve nazik kadınlardan biri,fazla geveze olması yüzünden,iyi hareketlerinin mükafatını görememektedir.Karşılarındakinin canını sıkan bu zavallı,sırf gevezeliği yüzünden,arkadaşlarını,istemiyerek kendisine kendisine kaba muammele etmeğe sevketmekedir.
Fazla konuşan kimselerden kaçmamızın iki sebebi vardır:
1...İnsanlar ekseriye,yalnız kendilerini ilgilendiren mevzular üzer,nde konuşurlar.Tabii temayüllerimize itaat edecek olursak,kendimizden başka hiçbirşeyden bahsetmeyiz.
2...Konuşmanın mevzuu birdeğilsek,alâkamız pek çabuk söner.Dinleyicilerin dikkati azalırsa,en kudretli nutuk bile tesirini kaybeder.Bu yüzdn akıllıhatipler,dinleyicilerin sıkılmasına meydan kalmadan,söyliyeceklerini söyliyerek kürsüdan inerler.
Fazla konuşmamız yüzünden,dost ve müşterilerimizin bizden uzaklaşmalarını,muhakkak ki istemeyiz.O halde neden bu hatayı işliyoruz?
Birçok defalar insanın fazla konuşması,kendisine güvenmediğine delâlet eder.Kendine emniyeti olan kimse,konuşmadan da rahatça oturabilir.Korkak kimseler,sinirlerine kuvvvet vermek için durmadan konuşurlar.Fazla konuşanların bir kısmı da başkalarının haklarını düşünmediklerinden veya akıllarına her geleni söylemelerine sebep olan bir zihin gevşekliğine müptelâ olduklarından dolayı gevezelik ederler.
Bu şekilde gözden düşmenin nasıl önüne geçebiliriz?Aşağıdaki 9 usule başvurmak kimseye zarar vermez.
Sizin sıhatiniz oranların,hakiki alâkadan ziyade nezaket göstermek azmiyle vhareket ettiklerini kabul edin.Size NASILSINIZ diye soran biri başımız ağrısa bile İYİYİM demenizi bekler.Sizinle bundan daha fazla alakadar oluyorsa kendiliğinden başka sualller sorar.
Lüzumsuz tafsilat vermekten kaçının.Arkadaşlarınıza yeni elbisenizin mavi veya kırmızı olduğunu söyleyin fakat ceplerini tarif etmeye kalkmayın.
Birinin size anlattığı hikayeyi dinledikten sonra siz debaşka bir hikaye ile muabele etmek lüzumunu hisetmeyin.
Herhangi bir mevzu üzerinde ihtisas sahibi olursanız bile lafı uzatmayın.
Konuşurken zamana dikkat edin.Misafirlikte iken kapının çalındığını veya bebeğin ağladığını duyarsanız konuşmanızı kısa kesin
Anlattıklarınız dinleyenlerin böyle yapmakla size birlütıfta bulunduklarını aklımızdan çıkarmayalım.Onlara karşı borcumuzu fikirleirne kıymet vermekle ödeyebilirsiniz.
Herhangi bir fıkra anlatırken sözünüz kesilirse,etrafınızdakilerin söylediklerinizle alakadar olup olmadıklarını araştırın.Size devam etmenizi rica etmezlerse anlattıklarınız yarıda bırakın.
Birisi ile konuşmağa başlamadan evvel,onun biraz geveselik etmek için vakti olup olmadığını öğrenin.
Misafirlikteyseniz ev sahiplerine veda ettikten sonra derhal gidin.Bir iki laf daha etmek azmiyle ev sahiplerini kapı önünde bekletmeyin.
Konuşmanıza değer verilmesi içinfazla konuşmaktan ziyade alaka verici şeyler söylemeye dikkat edin.

DERLEME VE ARAŞTIRMA..........BETÜL UCA....01:25:30....‎10 ‎Kasım ‎2014 ‎Pazartesi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rose-garden.niceboard.net
Beyaz Melek
Administrator
Beyaz Melek


Mesaj Sayısı : 3485
Yaş : 57
Kayıt tarihi : 23/11/07

Felsefe Empty
MesajKonu: Geri: Felsefe   Felsefe Icon_minitimeÇarş. Şub. 18, 2015 5:08 pm

NAMUSUN MODASI GEÇMİYECEKTİR.
Arehibald Rutledge & Coronet..Amerika
***
Bir sonbahar sabahı,erkenden,bana bir köpek satmağı vaad eden dostumun dağlardaki kulübesine doğru yola çıktım.Oraya ulaştığım sırada,bir aile kavgası ile karşılaştım.Maamafih bu kavgaya şahit olmak,üzerimdederin bir tesir uyandırdı.
Dostum ile karısı,sevgilisiyle çıktığı tatilden gece yarısı dönen kızlarını azarlamakla meşguldüler.Kızın ailesi,bu hareketi ağır bir kabahat addediyordu.Ebeveynine ehemmiyet vermez görünen kız ise,onları geri fikirli olmakla itham ediyordu.Onların,modern cemiyet hayatı hakkında hiçbir şey bilmediklerini söylüyordu.
Onlara görünmeden yavaşça salona girdim.Burada yalnız olacağımı zannederken,ocağın yanındaki bir koltuğa yerleşmiş ihtiyar bir büyükannenin sigarasını içmekte olduğunu gördüm.Ailenin diğer fertleri taraçaya çıkmışlar münakaşalarını devamettiryorlardı.
İhtiyar kadının beni görüp görmediğii bilmiyorum.Fakat söylediği sözler,yalnız torununu değil,bütün dünyayı alâkadar ediyordu.
-------Bildiğim birşeyvarsa,o da, namusun modasının hiçbirzaman geçmiyeceğidir.diyordu.
Söylediklerinin doğruluğundan son derece emindi.Meseleyi böylece kendisi ve bütün dünya için halledttikten sonra,koltuğuna yaslanarak sigarasını içmeğe devam ett.
ARAŞTIRMA VE DERLEME...BETÜL UCA......‎10 ‎Kasım ‎2014 ‎Pazartesi...........23:17:31


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rose-garden.niceboard.net
Beyaz Melek
Administrator
Beyaz Melek


Mesaj Sayısı : 3485
Yaş : 57
Kayıt tarihi : 23/11/07

Felsefe Empty
MesajKonu: Geri: Felsefe   Felsefe Icon_minitimeÇarş. Şub. 18, 2015 5:19 pm

BİLGİ DÜNYASINDAN YENİ HABERLER
ATOM BİLGİNLRİ İÇİN YENİ BİR ALET
***
Atomun bünyesinin daha inceden inceye tetkikini sağlayacak yeni bir araştırma aleti,HERWELL ATOMARAŞTIRMALARI müessesesinde işlemeğe başlamıştır.Makine,izotopları ayrımaya mahsus elektromagnetik bircihazdır.Uranyum gibi ağır elemanların atomlarını diğer cins atomlardan ayrımaktadır.İki yıldan beri Harwell'de aynı tipte daha küçük bir cihazçalışmakla beraber,bu eski makine,yalnız daha hafif elemanları tasnif edebilmektedir.Yeni makine 1000 defa daha hassas ve kuvvetlidir.Bu makine sayesinde bilgiler,gelecekteki atom pillerinin imaline çok faydalı olacak malûmat elde edeceklerdir.
YENİ PLÂSTİKLER
***
Birleşik Amerika'da muhtelif derecede eğilir bükülür şekilde yeni plastiklerin yapıldığı bildirilmektedir.Yeni geliştirilen bu plastikler,yağ ve asitlerin tesirleri neticesinde husula gelecek aşamalara karşı gayet mukavimdir.Plastikler gayet hafif olup yüksek hararete karşı dayanıklıdır.Bu plastikler ucuz alet imalatında kullanılacaktır.Makinelerde istimal edilen bu gibi plastiklerin,alelade madenlerin birkaç haftada aşındıkları yerlerde,biryıldan fazla mukavemet ettikleri müşahede edilmiştir.Yeni plastikler aynı zamanda elektirk mücerridi,mahrukat pompası parçası ve diğer işlerde istimal edileceklerdir.
ÖNEMLİ BİR ARKEOLOJİK KEŞİF
***
Son zamanlarda bir Amerikan arkeolji heyetinin Irak'ta keşfettiği bazı balçık levhalar,fennin ilk zamanlardaki gelişmesiyle beşer düşüncesi üzerinde uzun zamandan beri edilen inançların tekrar gözden geçirilmesine vesile olabilecektir.Bu vaziyet,problemlerin Euklid'in doğuşundan 1700 yıl önce bilindiği hakikatini ortaya çıkarmıştır.Bahsedilen levhalar Bağdat şehri civarındaki Saddipur kasabasında bulunmuştur.Levhalar son bir kaç yıl zarfında Amerikalı ve Iraklı arkeologlar tarafından keşfedilen 2400 balçık <> tan ancak birkaçını teşkil etmektedir.Levhalar aşağı yukarı mükemmel bir durumdadır.
İZOTOP LABRATUVARLARI
***
Amerikada radyo izotoplarla ilgiliolarak yapılacak tıbbi araştırmalar için yeni bir laboratuvar kurmuştur.Dr.Leonard Scheele'nin belirtiğine göre yeni izotop laboratvarı,kanser de dahil olmak üzere muhtelif sahalarda ve geniş ölçüde araştırmalara derhal başlayabilmek amacıyle meydana getirilmiştir.Laboratuvar,fen adamlarını şualardan koruyabilecek bir şekilde en yeni gelişmeleri ihtiva etmektedir.Yeni laboratuvarın çalışma merkezi,duvarları 60 santimetre kalınlığında olan altı kimya laboratuvarından ibarettir.Fen adamlarını korumak için ayrıca radyo-aktif zerreleri ve dumanları dağıtmak husususunda birvantilasyon tertibatı vücuda getirmiştir.
KÖMÜR MADENİNDE RADYO TELEFON
***
Gal'deki bir açıkhava kömür madenimde,4 mil karelik arızalı bir bölgeyi kontrol altına almayı sağlıyan bir radyo-telefon tesisatı kurulmuştur.Tesisin otomatik santrali ve anteni bir tepenin üzerinde inşa edilmiştir.Tesisin işletme bürolarından ve uzaktan radyo dalgalarıyle idare edilmektedir.adenlerde çalışan ekiplerle,nakliye,işletme şubeleri ve müdür arasında daimi temas tesis edilmiştir.Aynı kontrollerle 350 tonluk seyyar bir vinç ekskavatör ve diğer iki büyük makine işletilmektedir.Gayet yüksek frekanslı radyo cihazı 6 ila 12 voltluk bircereyanla işlemektedir.
ÇELİKTEN SERT PLASTİK
***
Amerikada lastik ve kauçuk üzerindeyapılan son araştırmalar dikkate layık neticeler vermiştir.Verilen izahata göre,yeni keşfedilen bir usul ile toz halindeki sun'i kauçuğu çelikten daha sert hale getirmek mümkün olmuştur.Yapılan tercübeler netice verdiği için,bundan sonra gemi pervane ve dümenlerinin,tulumba vemotorların bu usul ile aşınma ve paslanmasına mani olunabilecektir.Harp esnasında Amerikan donanması tarafından tekamül ettirlen bu usulde,madenin üstü,eritilmiş lastik ile kaplanmakta ve kauçuk demirle kaynatılarak soğuduktan sonra çelik gibi sertleşmektedir.
BATIP ÇIKAN ADALAR
***
Pasifik ve Hint okyanusundaki İngilizlr ait irili ufaklı adaların garip bir adeti vardır.Bu adalar bazen tamammen suyun dibine gömülürler.Suya batan adaların bazıları da zamanla tekrar dışarı çıkarlar.Bu sebepten İngiliz Müstemleke Ofisi adaları saymak bakımından hayli güçlük çekmektedir.Mesela London Daily Heard gazetesinin bildiriğine göre,Hint okyanusundaki Fon adası son günlerde gözden kaybolmuştur ve hala suların altındadır.Fakat aynı zamanda sulara gömülmüş olan Avocaire adası tekrar meydana çıkmıştır.Bundan başka PAsifikteki Tonga grup adaları iki defa haritadan silinmiştir ve tekrar meydana çıkmıştır.
NÖTRONLARIN TASNİFİ
***
Güney İngileteredeki Atom Enerjisi Araştırma Müessesesinde halen kullanılmakta olan yeni bir makinenin yardımıyle,elektri sarjlı aton zerrelerini saniyede 297.000 kilometrelik bir sürate ulaşttırmak mümkündür.Yeni makine aynı zamanda bol miktarda nötron da sağlamakta ise de makine bunları istihsal etmemektedir.Kuvvetli bir radyo vericisi 10 santimetrelik bir dalga uzunluğu üzerinde çalıştığı zaman elektronları hareketini hızlandıran elektirik dalgaları hasıl etmektedir.Yeni makine kısa fasılalarla muazzam enerji dalgaları hasıl etmekte ve böylece bu zerreleirn harekatı hızlanmaktadır.
ARAŞTIRMADERLEME ...........BETÜL UCA......‎12 ‎Kasım ‎2014 ‎Çarşamba...........18:59:38



Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://rose-garden.niceboard.net
 
Felsefe
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gül Bahçesi :: Kültür & Sanat :: GENEL KÜLTÜR-
Buraya geçin: