SAADETİ ELDEN KAÇORMAYALIM
BİZ müşkül zamanlarda doğduk.Fakat saadet harici hallere tabi değildir.O bir azim ve irade meselesidir.Belki;<
saadeti imkansız kılamaz mı?>>diye itirazda bulunabilirsiniz.Bir araştırmada tanımıştım.
Salahiyetli bir doktor arkadaşım,kendisine gelen ve hasta olduğuna inana 10 kişiden 8'inde hiçbir fiziki rahatsızlık bulnmadığını teşhis etmiştir.Fakat sadece hayalden doğan
bir hastalık,hakiki olanlar kadar ve bazen onlardan daha fazla ısdırap verir.
Bazı kimseler,tahakkuna imkan olmayan hadiselerin vuku bulmasından korktukları için bir çok geceleri uykusuz geçirirler.
Biri,muhtemel bir dünya harbinin doğuracağı piyasa kararsızlığı ve fiat değişikliği sebebiyle servetini kaybedeceğinden;güzel karısı olan bir başkası ise onun başka b,r
erkeği sevip kendisini terk edeceğinden korkar.Bu gibi hayal mahsülü tehlikeleri unutursak hakiki tehlikeleri önlemeye vakit buluruz.
Hakiki talihsizlikler kuvvetli bir karakter tarafından saadetin doğması için bir fırsat haline getirilebilir.Hasta bir adam eğer büyük bir insansa ısdıraplarından iyi bir şekilde
istifade eder.Acıları ona sabırlı ve metin olmasını öğrenmek fırsatını verir.Tecrit edeilmiş hayatı sanki ona düşünmek ve okumak içinverilmiş bir zamandır.
Zindanda iken SOKRAT başına gelen felaketi bildiği halde o kadar asil davranmış ve neşeli görünmüştür ki bütün arkadaşları ondan cesaret almışlardır.Hariçten gelen tesirler
mesut olmayı güçleştirir,fafat imkansız kılmaz.
Eğer hitler harbi zamanında durdurmayı bilseydi.saadetini ve muvaffakiyetini bir dereceye kadar muhafaza edebilirdi.Fakat ikisinide kaybetti.Hayatta zenginliğe
sihate iyi bir eşe ve mükemmel çocuklara sahip olan birçok talihli kimseler vardır.Acaba onlar şanslarını saadet yolunda kullanabiliyorlar mı?
Böylece şu neticeye varırız;Mesut olmak bir kafa işidir.Mesela aşık olan bir insan için aşk içinde bulunduğu bütün haller ve şartlar memnuniyet verici olmasa dahi
bir sadet kaynağı halini alır.Balayında ziyaret ettiği memleketleronun için dünyanın en güzel yerleri teneffüs ettiği hava temiz ve refah rastladığı insanlar çok nazik
ve cana yakın kimselerdir.
Niçin?Çünkü her şey onun için gelen saadetin parlak ışığı altında aydınlanıyor.Rembrandt gibi bir ressam için en mütevazi dükkan kendi hususi görüşü ile şaheserdir.
Bunun gibi kendini mesut hisseden bir adam için en manasız bir hadise bir neşe kanağıdır.
İnsanların mesut olmak için olağan üstü şeylere değil kendilerini mesut görmeye ihtiyaçları vardır.şüphe ve merakın pençesinde olmayan ve bir adeale erişmek için
belirli bir işle meşgul olan insan mesuttur.
Allaha kadına çocuğa memlekete bir sanat veya mesleğe karşı duyulan aşk bu iş için kafi gelecektir.a
Aşk bir kurtarıcı görevi görür.Çünkü bizi yalnız kendimizi değil başkalarınıda düşünmeye zorlar.
Saadet iradeden doğar beyhude üzüntü ve arzulara son vererek müsterih olmak ve bizden daha büyük şeyler için yaşamak insana saadet verir.
Anlattıklarımızı birkaç kelime ile hülâsa(özetlersek) edersek nadir haller müstesna mesut veya bedbaht karakter vardır.BEDBİN,hava soğuk olduğu zaman
<
>NİKBİN ise <>Nikbin mesut olduğu için havayı güzel hissetmez havayı güzel
gördüğü için mesuttur.Hastalansa dahi bu hissinden vazgeçmez ve en kötü şeriati saadetin tecellisi diye tefsir eder.
Nikbinlik birçok sebeplere dayanır.Önce aile hayatı gelir.Anne ve baba tarafından şefkat ve muhabbetle terbiye edilmiş bir çocuk karşılıklı anlaşma hissini ılıklığı ve sevgi
baglarını ilk intibaları olarak hayatının sonuna kadar saklayacak ve sonradan ne olursa olsun asla ümitsizliğe düşmeyecektir.Fakat bölünmüş bir yuvada bedbinler
yetiştirilir. Evlenme aynı zamanda karakterin şekillenmesinde büyük bir rol oynar.Hep hata bulan ve kusur gören bir kadın her adamı bedbin yapmaya yeter.
Fakat yukarıda söylediğimiz gibi SAADET BİR İRADE MESELESİDİR.
Talihsiz bir çocukluk veyabedbaht bir evlilik hayatı karakterimizi yeniden inşaa etmemize mani değildir.
Hayatımıza uygun olmayan bir hareket doğuran kuru bir düşünce insanı saadetten uzaklaştırır.Aksine yerinde bir hareket saadete yol açar.Ne çeşit hareket
hatta sanat ve oyun gibi müsbet neticesi olmayan hareketler dahi bize yardımcıdır.Sanat muhayyelerimizi zararsız mecralara sürükler.bir briç oyunu mazinin veya
istikbalin görünmez köşelerinde saplı düşüncelerimizi kurtarır. Ruhun neşesi hareketle kaimdir.Hareketle saadet bir birine o kadar yakındır ki hiçbir adam tamamiyle
emekliye ayrılamaz.Yaş haddini doldurdi diye hayattaki vazifesinden ayrılan bir adamın genç olarak kalabilmesi için elindeki yegane fırsat yeni bir meşguliyet
bulabilmesi yani birşeyler yapabilmesidir.
Sokrat----zindanda kendisine <<Ölüme bu kadar yakın olduğun ve eziyet çektiğin halde niye hala müzikle meşgul oluyorsun?diye sual soran müridine şu güzel ve derin cevabı
vermiştir.<>
Sizi alakadar etmeyen şeyler üzerinde zihninizi yormayın.Mesela<>gibi
mevzularla alakadar olabilirsiniz.Fakat kendinizin ve devletin bir dışişleri murahhası nede uzlaştırma komisyonunun bir azası olmadığınızı düşünün.Bunu için böyle kuruntuları
bilmek ve harekete geçmek zorunda olan salahiyetlilere terk etmek daha iyi olur.
Unutmayı öğrenin Maziden ziyade halde yaşayın.Mazideki hatıralarıyle kendilerini taciz etmeseler bir çok kadınlar ve erkekler mesut yaşamak için imkan bulurlar.
Bazı çiftler senelerden beri biriktirdikleri keder verici hadiselerle hayatlarını bozarlar.Öyle ki hafif bir münakaşa onlar için mazini alt üst olup yeniden tetkik edilmesine
sebep olur.Halbuki unutsalar ve af etseler ne iyi olur.
Netret edenden nefret edilir.Unutkan olmayınca kin tutan düşman toplar.Akıllı insanlar mazide değil halde yaşarlar.
<>.derler.Halbuki onu kendimizde bulmaya çalışmalıyız.Çünkü birçok akıllı ve mukaddes
kimselerin tercübeleribunu mümkün olabileceğini isbat etmiştir. 01:23 29.07.2007